S&P Türkiye’nin kredi notunu açıkladı
S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Gill, bu yıl ikinci kademe Türkiye’nin kredi notunu yükseltti. Not artışı kararını etkileyen faktörlerin başında uluslararası rezervlerdeki artışın geldiğini ifade eden Gill, "Bu tek bir yıl için oldukça yüksek bir not artışı. Kabul etmek gerekir ki Türkiye kadar çeşitli, açık ve dirençli bir orta gelirli ekonomi için oldukça düşük bir nottan başladık ancak bu yıl iki kademe not artışı iyi haber" diye ifade etti.
BU YIL İKİ KADEME NOT ARTIŞI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının politika faizini yüzde 50'ye yükseltmesinin etkisini göstermeye başladığını söyleyen Gill, "Ekonomi yeniden dengeleniyor. 12 aylık cari açık ağustos itibarıyla GSYH'nin yaklaşık yüzde 1'i seviyesinde" dedi. Ayrıca Gill, ekonominin yeniden dengelenmesinde itici gücün mevduat tabanında dövizden TL'ye geçiş yapan hane halkı olduğunu ve bu durumun Merkez Bankasının döviz rezervi biriktirmesine büyük katkı sağladığını belirterek, "Şu anda net dış finansman ihtiyacı büyük ölçüde azaldı" değerlendirmesinde bulundu.
KREDİ NOTU GÖRÜNÜMÜ ‘DURAĞAN’ OLARAK DEĞİŞTİ
S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Gill, kredi notu görünümünün durağan olarak belirlendiğini vurgulayarak, "Bunun nedeni, ileriye dönük olarak, dezenflasyon ve yeniden dengeleme programının bir sonraki aşamasının uygulanmasının muhtemelen biraz daha zorlayıcı olacak olması" şeklinde açıkladı.
Türkiye'de hizmet enflasyonunun gerilediğini ancak hala manşet enflasyonun oldukça üzerinde ve birçok ülkede olduğu gibi yapışkan kalmasının bu zorluklardan biri olabileceğini ifade eden, S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Gill, hane halkının 12 aylık ileriye dönük enflasyon beklentileri ve piyasa katılımcılarının beklentileri arasındaki büyük farkın da zorlayıcı etkenlerden biri olabileceğini dile getirdi. Ardından, S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Gill sözlerine şu şekilde devam etti:
"Gelir politikasına ilişkin kararların Orta Vadeli Program kapsamında gelecek yılki enflasyon hedefiyle yakından koordine edilip edilmeyeceğini izliyoruz. Asgari ücret artışı geçmiş enflasyonla daha uyumlu olursa, manşet enflasyonu ne kadar hızlı düşürebilecekleri konusunda soru işaretleri oluşabilir. Beklentimiz, asgari ücretin muhtemelen enflasyon hedefi ile geçen yıl ve bu yılın sonundaki enflasyon arasında bir ortalamada artırılması yönünde. Bu yıl sonunda enflasyonu yaklaşık yüzde 44 olarak öngörüyoruz. Yani yüzde 44 ile hedef olan yüzde 17'nin ortalaması yaklaşık yüzde 30. Bu açıkçası önemli bir karar çünkü yaşam maliyeti çok arttı. Bu sadece Türkiye'ye özgü değil ama bence Türkiye'deki baskılar Avrupa ve Doğu Avrupa'dakinden daha yoğun oldu. Bu açıdan, dezenflasyonun uzun zaman alacağını düşünüyoruz."
"MERKEZ BANKASI’NIN POLİTİKA FAİZİNDE KASIM’DA İNDİRİLECEK"
Daha önce Merkez Bankasının politika faizinde Kasım’da indirime başlayacaklarını öngördüklerini dile getiren Gill, Eylül’deki enflasyon rakamlarından sonra bu öngörülerini güncellediklerini duyurdu. Buna göre, ilk faiz indiriminin 2025'in ilk çeyreğinin sonunda olabileceğinin altını çizen, S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Gill, "2025 yıl sonu enflasyonunu hala yüzde 22-23 civarında öngördüğümüz göz önüne alındığında, muhtemelen faizde düşüşün 2025'in ilk çeyreğinin sonuna doğru olacağını düşünüyoruz. Merkez Bankası oldukça muhafazakar bir faiz indirimiyle ilerleyecektir. Politika faizi, bizim görüşümüze göre, hala ileri dönük enflasyon beklentilerinin oldukça üzerinde olacak ve döviz kuru, rezerv seviyeleri ve sermaye akışlarını çok dikkatli izleyecekler" dedi.
BÜYÜMEDE ASGARİ ÜCRET ARTIŞI ETKİLİ OLACAK
Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1 büyüyeceğini tahmin ettiklerini söyleyen Gill, büyümenin 2025'te yüzde 2,3'e yavaşlayacağını belirtti. S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Gill, "Nüfus artışı ve Türkiye'nin Avrupa'daki kilit ticari ortaklarında beklenen talep toparlanmasını dikkate aldığımızda, negatif büyüme çok olağan dışı olur. Ancak yüzde 2'nin altındaki bir büyüme ihtimalini de göz ardı edemeyiz. Enflasyon düşmezse, Merkez Bankasının daha da sıkı bir politika duruşu sürdürmesi gerekir" dedi. Ayrıca, büyümenin aynı zamanda aralıktaki asgari ücret artışı ve maliye politikasındaki değişikliklerine de bağlı olacağına dikkat çeken Gill, not artışı kararı ve ileriye dönük beklentilerini şu şekilde özetledi:
"Sonuç olarak, bu yıl Türkiye'nin notunu iki kez yükselttik. Bu tek bir yıl için oldukça yüksek bir not artışı. Kabul etmek gerekir ki Türkiye kadar çeşitli, açık ve dirençli bir orta gelirli ekonomi için oldukça düşük bir nottan başladık ancak bu yıl iki kademe not artışı iyi haber. Diğer yandan, bizim görüşümüze göre, enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmek en az üç ile beş yıl daha gerektirecek. Herhangi bir hükümetin bu kadar uzun bir süre boyunca sıkı para ve maliye politikasını sürdürmesi ve desteklemesi zor olabilir. Türkiye bir demokrasi ülkesi ve hükümet, programın hane halkı güveni ve ekonomi üzerindeki etkisine karşı duyarlı olacak. Bu yüzden hükümetin bunu gelecek birkaç yıl boyunca nasıl yönetebileceği konusunda bir belirsizlik var. Birçok yabancı yatırımcıda aynı soru işaretleri olduğunu düşünüyorum.
‘‘NET İHRACAT BÜYÜMEYE KATKI SAĞLAYACAK’’
S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Gill, Türkiye, hizmet ihracatının gerçekten iyi durumda olduğu açık bir ekonomi olduğunu belirterek, ‘‘Net ihracatın önümüzdeki iki yıl boyunca büyümeye katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Muhtemelen daha zayıf olacak olan hane halkı harcamaları olacak ancak bu bir kaza değil. Bu planın bir parçası çünkü bu, hükümetin enflasyonu düşüreceği yollardan biri’’ diye ekledi.
S&P, daha önce Mayıs ayında Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korumuştu.