Atatürk döneminden bugüne ekonomide neler değişti? Mert Başaran, tabloları kıyasladı: Biz sonradan sapıttık

Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Mert Başaran, 86. yıldönümünde Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını rahmetle anarak, Atatürk döneminden bugüne ekonomide yaşanan değişimleri yorumladı. Savaş yılları olmasına rağmen Atatürk döneminde ekonominin güçlü ve dengeli olduğunun altını çizen Mert Başaran, "Tüketim yapan değil, üretim yapan bir ülkeymişiz. Biz sonradan sapıttık" diyerek yapılan yanlışları anlattı.
Atatürk döneminden bugüne ekonomide neler değişti? Mert Başaran, tabloları kıyasladı: Biz sonradan sapıttık

Ekol TV Dijital Yayınlar Direktörü Aziz Akova'nın sunumuyla, Yatırım Tasarruf Danışmanı Mert Başaran'ın yorumlarıyla ekrana gelen Paranın Yönü programı, 10 Kasım 1938'de ebediyete uğurladığımız Cumhuriyetimizin kurucusu, bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını anarak başladı.

"TÜKETİM DEĞİL ÜRETİM YAPAN BİR ÜLKEYMİŞİZ"

10 Kasım'a özel Atatürk dönemindeki ekonomi tablosunu değerlendiren Mert Başaran, o dönenim savaş yılları olduğunu anımsattı. Başaran, "Büyük buhrana rağmen ithalat ve ihracat arasında dengemizi bozmamış, hatta ihracatımızı artırmışız. Tüketim yapan değil, üretim yapan bir ülkeymişiz" dedi.

"BİZ SONRADAN SAPITTIK"

Atatürk dönemindeki rakamları kitaplardan değil babaannesinden dinlediğini anlatan Mert Başaran, "Öyle tasarruflu, öyle mütevazı yaşarlarmış ki öyle bir dertleri yokmuş. Biz sonradan mahvettik, sapıttık. Tüketim hastası olduk. İhtiyacımız olmayan ayakkabıları, çantaları alan bir toplum olduk. O devre gitseniz insanlar şaşırır" diye konuştu.

"ATATÜRK DÖNEMİNDEKİ KAFAYI DEĞİŞTİRDİK"

1900'lü yıllarda savaştan çıkıldığını ve bu yüzden de daha fakir bir ülke olduğumuzu hatırlatan Mert Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Ama ayakkabımızı, çantamızı yaptırıyorduk. Şimdi terzi bulamıyorsunuz, diktirme bulamıyorsunuz. Eskimeden atıyoruz. Modeli değişti diye atmak tamamen israftır. Biz Atatürk dönemindeki bütün o kafayı değiştirdik bambaşka bir sisteme geçtik ve bu hale geldik."

"TİCARİ BİR BURJUVA SINIFIMIZ YOKTU"

Eski yıllarda kamuda büyük adımlar atıldığını, İş Bankası gibi büyük bankaların kurulduğunu ve böylece rakamların çok daha farklı noktalara geldiğini kaydeden Mert Başaran, "Kamunun ciddi bir katkısı olmaya başladı sistemde. Atatürk'e kadar çok konuşulmayan bir konu var. Atatürk'e kadar Türkiye'de sanayi, ticaret, bankacılık gayrimüslimlerin. Türkler genelde asker olurdu. Ya da köyde tarım yapardı. Ticari bir burjuva sınıfımız yoktu. Atatürk'le beraber banka kuruluyor, bankalar kurulduktan sonra Vehbi Bey gibi başka bir kaç kişi daha var, devlet onlara biraz destek olarak yeni bir burjuvazi yaratmaya çalışıyor" dedi.

"BİZİM TÜCCAR OLMAMIZ YENİ"

Kamuda atılan bu adımlarla yavaş yavaş Türk sanayisinin ortaya çıktığını belirten Mert Başaran, şunları söyledi;

"Bizim sanayici, tüccar olmamız çok yenidir. O yüzden bir sürü konuda hata yapıyoruz." 

"KARMA EKONOMİNİN ÖZELLİĞİ O"

Mert Başaran, Atatürk döneminde biriktiren, tasarruf yapan bir ülke konumunda olduğumuzu dile getirdi. Karma ekonominin özeliğinin de bu olduğunu ifade eden Mert Başaran, "Çok büyük şirketler kurduk. Çoğu bu liberalleşme politikasıyla satıldı. Onları genelde yabancılar aldı. Türkiye'nin o çoğu firması devlete ait değil maalesef" diyerek yapılan hataları sıraladı.

"KRİZLERE RAĞMEN AŞAĞI DÜŞÜRMÜŞÜZ"

Dönemindeki kuru da yorumlayan Mert Başaran, Türk ekonomisindeki başarıya dikkat çekti;

"İngiliz Sterlin'i eskiden Amerikan parasından 6 kat daha yüksekmiş. Çünkü o dönem İngiltere süper güçtü. 1945'e kadar böyleydi, sonrasında ABD, 2. Dünya Savaşı'nı kazanınca süper güç oluyor. 15 yılda, bu kadar krizlere rağmen biz kurumuzu aşağı doğru düşürmüşüz. Hem dolara hem Sterlin'e karşı ekonomimiz güçlüymüş."

"VAHŞİ BİR KAPİTALİZMİN ESİRİ DEĞİLMİŞİZ"

1939 yılındaki Türk ekonomisini de yorumlayan Mert Başaran, "Şu andaki ekonomimize göre çok küçük rakamlar. Küçük rakamlara rağmen çok daha denk bütçemiz varmış. O yüzden de kur böyle büyük ataklar 20 yıla rağmen yapmamış. Üretime önem vermişiz, daha tasarruflu bir ülke olmuşuz. O zaman böyle vahşi bir kapitalizmin esiri değilmişiz" diyerek Atatürk dönemindeki ekonomi değerlendirmesini sonlandırdı.