Suriye’de neler oluyor? Son dakika Suriye’de neden savaş çıktı? Suriye’deki muhalifler kimdir? Suriye’de şimdi ne olacak?
Suriye'de 13 yılı geçen iç savaşın ardından yeni bir döneme giriliyor. Heyet Tahrir Eş-Şam öncülüğündeki muhalif gruplar Humus'un ardından Şam'a da girdi. Devlet Başkanı Beşar Esad ise Şam'dan ayrıldı. Esad'ın rotasının ne olduğu şimdilik bilinmiyor. Suriye Ordu Komutanlığı Esad rejiminin düştüğünü subaylarına iletti. Öte yandan, Suriye’de ne olacağı tüm dünya tarafından merak ediliyor.
SURİYE’DE NELER OLUYOR?
27 Kasım'da Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında, Esad rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı. 30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı. Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek burada ilerlemeye başlamıştı.
6 Aralık'ta Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı. Ülkenin güneyindeki Suveyda il genelinin tümü de 7 Aralık'ta muhalif grupların kontrolüne geçmişti. Aynı gün Kuneytra'daki yerel muhalifler de il merkezinin kontrolünü sağlamıştı.
7 Aralık'ta Şam'ın güneybatısında Esed rejimi güçlerine karşı ilerleyen gruplar da başkentin güney banliyölerine girmişti. Başkente açılan Humus ilinde, rejim karşıtı güçler, 7 Aralık'ta kent merkezine hâkim olmuştu. Rejim karşıtı silahlı grupların başkente hâkim olmaya başlamasıyla Esad rejimi, 8 Aralık sabahı kısa sürede başkentin tüm kontrolünü kaybetmişti. Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı.
SURİYE’DE NEDEN SAVAŞ ÇIKTI?
Suriye'de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalifler, Suriye hükümetine karşı son yılların en büyük saldırısını başlattı ve ülkede iç savaşın sona erdiği algısını da bitirdi.
Halep'in kontrolünü ele geçiren silahlı güçler, Suriye ordusunu da geri çekilmeye zorladı. Yeniden alevlenen çatışmalar sırasında Rusya da 2016'dan bu yana Halep'e yönelik ilk hava saldırısını düzenledi. İç savaşın başlamasından 14 yıl sonra yeniden alevlenen çatışmalar, bölgeyle ilgili kaygıları da canlandırdı.
2020'de Rusya ve Türkiye'nin arabuluculuğuyla İdlib'de ateşkes sağlandı ve ortak devriyelerle bir güvenlik koridoru kuruldu. Ancak çatışmalar bir ölçüde de olsa sürdü. Ateşkes geniş çaplı çatışmaları önlerken, Suriye hükümeti buralarda tam kontrol sağlayamadı. Yıllar süren savaş Suriye'de büyük bir yıkım yarattı, ekonomisini çökertti, altyapısını tahrip etti ve milyonlarca kişiyi vahim koşullar altında bıraktı. Bu durum da çözümü kolay olmayan bir insani kriz yarattı.
BM'ye göre Suriye'nin savaştan önceki 22 milyonluk nüfusunun yarısından fazlası evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yaklaşık 6.8 milyon kişi ülke içinde yer değiştirdi, iki milyon kişi kamplara yerleşti, altı milyon kişi de Suriye'den kaçıp Lübnan, Ürdün ve Türkiye olmak üzere çevre ülkelere gitti.
Esad yönetiminin iktidarda kalabilmek için şiddet ve baskıya yönelmesi ülke içindeki muhalifleri güçlendiren ve çatışmayı uzatan faktörlerden biri. 2021'de yayımlanan bir BM raporu, kimyasal saldırılar ve meskun mahallerin havadan bombalanması da dahil yaygın katliamları, sivillerin aç kalmasına yol açan kuşatmaları ve hükümetin insani yardımlara ciddi kısıtlamaları belgeledi.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Programı Direktörü Julien Barnes-Dacey, otoriter yönetimin karışıklıkları körüklediğini söylüyor ve "Bu savaşın altında otoriterlik yatıyor. Esad yönetimi sürekli olarak ödün vermeyi ve iktidarı paylaşmayı reddetti" diyor.
BM, 2022 itibarıyla 306 bin 887 sivilin çatışmalarda öldüğünü, binlere kişinin de açlık, hastalık ve sağlık hizmetlerine ulaşamamaktan hayatını kaybettiğini tahmin ediyor. İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden Burcu Özçelik "Rejim iyi yönetimden çok hayatta kalma dürtüsüyle hareket ediyor" diyor.
SURİYE’DEKİ MUHALİFLER KİMDİR?
Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu, Suriye devrimi tarafını destekleyen, Suriye'yi yöneten Esad hükûmetine karşı çıkan ve çoğunluğu sürgünde olan muhalif grup ve bireylerden oluşan bir koalisyondur. 11 Kasım 2012'de Katar'ın Doha kentinde düzenlenen muhalif gruplar ve bireyler konferansında kuruldu.
Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu, Suriye devrimi tarafını destekleyen, Suriye'yi yöneten Esad hükûmetine karşı çıkan ve çoğunluğu sürgünde olan muhalif grup ve bireylerden oluşan bir koalisyondur. 11 Kasım 2012'de Katar'ın Doha kentinde düzenlenen muhalif gruplar ve bireyler konferansında kuruldu. Taban hareketini temsil etmeye çalışan sürgün bir siyasi yapının önceki tekrarı olan Suriye Ulusal Konseyi gibi diğer muhalefet örgütleriyle ilişkileri var. İkisinin birleşmesi planlanmıştı, ancak gerçekleştirilemedi. Ayaklanmanın şiddet içermeyen ilk evresinde Suriye sokaklarında protesto yapan ılımlı İslami vaiz Muaz el-Hatib, bir dönem koalisyon başkanı olarak görev yaptı, ancak kısa süre sonra görevinden istifa etti, Suriye'deki ayaklanmanın gövdesi ile taban arasındaki boşluktan bıkmış durumdaydı. Her ikisi de ayaklanmanın başlarında Suriye'de sokakta protesto gösterileri yapan Riyad Seyf ve Suheyir Attasi başkan yardımcılığına seçildiler. Mustafa Sabbah koalisyonun genel sekreteri oldu.
SURİYE’DE ŞİMDİ NE OLACAK?
Savaş uzmanları, Esad'ın ordusunun yıllardır süren iç savaş yüzünden büyük kayıplar verdiğini söylüyor.
Esad ailesinin 50 yılı aşkın süredir devam eden iktidarının sona ermesi bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirecek.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye konuşan Melbourne Üniversitesi'nde Suriye uzmanı Dara Conduit, Esad'ın en büyük müttefikleri İran, Rusya ve Hizbullah'ın kendi bölgesel çatışmalarıyla meşgul olduğunu vurguladı. Moskova ve Tahran, kendi çatışmalarının içinde sıkışmış durumda. Rusya üç yıldır Ukrayna ile, İran ve vekilleri ise İsrail ile 14 aydır çatışma halinde.
İran, nüfuzuna önemli bir darbe aldı. Esad yönetimindeki Suriye, İran ile Hizbullah arasındaki bağlantının bir parçasıydı ve gruba mühimmat transferi için kilit öneme sahipti. İran destekli bir diğer grup olan Yemen'deki Husiler de hava saldırılarında defalarca hedef alındı.
Tüm bu gruplar, Irak'taki milisler ve Gazze'deki Hamas'la birlikte, Tahran'ın "Direniş Ekseni" olarak tanımladığı ve şu anda ciddi şekilde hasar gören yapıyı oluşturuyor. Askeri uzmanlara göre, İran'ın varoluşsal bir tehdit olarak gördüğü İsrail'de ise bu yeni tablo memnuniyetle karşılanacak.
Şam'da yaşayan bir Suriyeli, "İlk defa özgürlüğün gerçekten ne olduğunu hissediyoruz. Bu da bizi şaşırtıyor." yorumunda bulundu. Suriyeli analist Malik el-Abdeh, rejime yönelik saldırıyı "kontrollü yıkım planı" olarak niteledi.
Esad'ın devrilmesinin ardından Suriye bazı zorluklarla karşı karşıya gelebilir. Bu zorluk, benzer bir kaderi yaşamış diğer ulusların başına gelen felaketlerden kaçınıp kaçınamayacağı ve yeniden inşa gibi zorlu bir sürece başlayıp başlayamayacağı olarak görülüyor.