Sebze-meyve yok! Bu da izdivaç pazarı: Eş arayanlar eline kağıdı alıp gidiyor

Çağımızın en büyük problemlerinden biri yalnızlık. Birçok kişi güven problemi, ekonomik sebepler ya da aşık olamadığı için evlenmiyor. Çinli aileler ise bu yalnızlığa çözüm için eş bulma pazarı çıkardı. Yakında Türkiye'ye gelir mi bilinmez ama; bu pazarda ne meyve var ne de sebze. İşte sizleri şaşkına çevirecek ayrıntılar...
Sebze-meyve yok! Bu da izdivaç pazarı: Eş arayanlar eline kağıdı alıp gidiyor

Yıllarca çocukları yuva kursun diye bekleyen Çinli aileler çözümü eş bulma pazarında buldu. Bu pazar bildiklerimizden epey farklı. İzdivaç pazarlarında aileler ellerine kağıt alıp çocuklarına en doğru eşi bulmaya çalışıyor. 

TEZGAHLAR 9'DA KURULUYOR

Daily Mail'in haberine göre; bu pazara giden aileler, genellikle çocuklarının bilgisi dışında bir “eş seçme ritüeli” gerçekleştiriyor Sabah saat 9’da tezgahlarını kuran ebeveynler, potansiyel adayların bilgilerini not ediyor ve akşam 5’e kadar burada kalıyorlar. Tıpkı bir yatırımcının alım-satım yapması gibi, gün bazen karlı bazen ise hayal kırıklığıyla sonuçlanabiliyor. Fakat çocuklarından habersiz eş arayan bu ebeveynler için, bu yer her hafta tekrarlanan bir tür “gizli mutluluk” ritüeli gibi.

'TOPLUMSAL SORUN'

Sosyolog Sun Peidong, evlilik pazarının yüzeysel bir eş arayışının ötesine geçtiğini, insanların burada yaptıkları şeyin daha derin bir toplumsal soruna işaret ettiğini belirtiyoR. Halk Parkı’ndaki bu evlilik pazarı, geleneksel değerlerin modern yaşamın hızıyla buluştuğu, farklı kuşakların beklentilerini ve hayallerini bir araya getiren özel bir alan olarak varlığını sürdürüyor.

BU PAZAR ÇOK BAŞKA

Burada, ebeveynler çocukları için “en iyi mutluluğu” yaratma çabasında, modern dünyanın gerekliliklerine uyum sağlamaya çalışıyorlar. Pazarda sergilenen özgeçmişlerde kadınların “güzel” ve “sessiz”, erkeklerin ise “zengin” ve “sorumluluk sahibi” olarak anılması tercih ediliyor. Birçok ebeveyn maddi zenginlik ve mutluluğun birbirine bağlı olduğunu düşünüyor ve bir eş seçerken maaş ve ev sahibi olma gibi şeyleri özellikle önemli görüyorlar.