HTŞ lideri Jolani ABD basınına konuştu: Esad rejimi öldü!

Heyet Tahrir El Şam lideri Ebu Muhammed El Jolani, ABD basınına verdiği röportajda amaçlarının Esad rejimini devirmek ve halkın iradesine dayalı bir hükümet kurmak olduğunu belirterek "Esad rejimi öldü" diye konuştu.
HTŞ lideri Jolani ABD basınına konuştu: Esad rejimi öldü!

Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed El Jolani, Suriye'deki iç savaşın gidişatı ve muhalefetin hedeflerine dair önemli açıklamalarda bulundu. CNN International’a verdiği özel röportajda Jolani, muhalif güçlerin nihai amacının Beşar Esad rejimini devirmek olduğunu bir kez daha vurguladı. Muhalefetin kontrol ettiği topraklarda kurumsal bir yönetim oluşturmayı hedeflediklerini belirten Jolani, “Bu rejim öldü ve artık sadece dış destekle ayakta tutuluyor” dedi.

“HEDEFİMİZ ESAD YÖNETİMİNİ DEVİRMEK”

Jolani, Esad rejiminin yenilgisinin kaçınılmaz olduğunu ifade ederek “Devrimin amacı bu rejimi devirmek. Bu hedefe ulaşmak için elimizdeki tüm araçları kullanmak hakkımızdır. Rejimin yenilgisinin tohumları her zaman kendi içinde vardı. İran ve Rusya’nın desteği rejime zaman kazandırdı, ancak bu gerçekleri değiştirmedi” diye konuştu. HTŞ’nin kontrolündeki bölgelerde halkın ve yerel yönetimlerin söz sahibi olacağı bir sistem kurmayı hedeflediklerini söyleyen Jolani, Suriye’de uzun süredir devam eden iç savaşın yarattığı yıkımın ardından “büyük bir yeniden inşa projesi” gerektiğini ifade etti.

“DÖNÜŞÜM YAŞADIM”

ABD, 2018 yılında HTŞ’yi “terör örgütü” olarak tanımlamış ve Jolani’nin başına 10 milyon dolarlık ödül koymuştu. Ancak Jolani, yıllar içinde önemli bir dönüşüm geçirdiğini savunarak “Yirmili yaşlardaki bir insan, otuzlu ya da kırklı yaşlarında aynı düşünce yapısına sahip olmaz. Ben de doğam gereği değiştim” dedi. Gençliğinde El Kaide’nin Irak’taki kolunda savaşan Jolani, Suriye iç savaşı sırasında ülkesine dönerek Nusra Cephesi’ni kurmuştu. Daha sonra El Kaide ile bağlarını kopararak 2017’de örgütü HTŞ’ye dönüştürdü. Ancak bu dönüşüm çabalarına rağmen, HTŞ Batılı ülkeler ve Birleşmiş Milletler tarafından hâlâ terör örgütü olarak görülüyor.

1200x675-cmsv2-2ae5f9e6-efd8-59c6-bc02-656075ede268-8893018.webp

“SİVİLLER KORKMAMALI”

Jolani, HTŞ’nin kontrolündeki bölgelerde sivillerin korkacak bir şey olmadığını iddia ederek “İslami yönetimden korkanlar ya yanlış uygulamaları görmüş ya da bunu doğru anlamamıştır. Azınlıklara karşı yapılan ihlaller kaos dönemlerinde yaşandı, ancak bu sorunları ele aldık. Hiç kimsenin başka bir grubu yok etme hakkı yoktur” dedi. HTŞ lideri, Hıristiyanlar ve diğer azınlıkların da HTŞ’nin yönetimi altında güven içinde yaşayabileceklerini belirtti. Bununla birlikte, insan hakları grupları HTŞ’nin siyasi muhaliflere baskı uyguladığına ve kötü muamelede bulunduğuna dair iddialar dile getiriyor. Jolani ise bu tür ihlallerin kendi emirleriyle yapılmadığını savunuyor.

“YABANCI GÜÇLERİN KALMASINA GEREK KALMAYACAK”

Jolani, Suriye’deki yabancı güçlerin varlığına dair net bir tavır sergiledi. Esad rejiminin düşmesiyle birlikte yabancı güçlerin Suriye’yi terk edeceğine inandığını belirterek “Rejim düştüğünde Suriye’de yabancı güçlerin kalmasına gerek kalmayacak. Suriye, kurumsal bir yönetim sistemine sahip olmalı ve bu, halkın iradesine dayanmalı” dedi. CNN ekibi, Halep’te muhalif güçlerin kontrolü ele geçirmesinin ardından şehrin sakin ve düzenli bir görünüme sahip olduğunu bildirdi. Pazarların açık olduğu ve hayatın normal seyrinde devam ettiği gözlemlendi.

hts-liderligindeki-silahli-muhalifler-suriyede-hamaya-girdi-sads-cover.webp

“SİVİL SALDIRILARI TASVİP ETMİYORUM”

HTŞ’nin geleceği, uluslararası kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Jolani, HTŞ’nin “terör örgütü” olarak tanımlanmasını siyasi bir karar olarak nitelendirirken, grup içinde geçmişteki aşırı uygulamalar nedeniyle bölünmeler yaşandığını ifade etti. Jolani, sivillere yönelik saldırılara hiçbir zaman şahsen katılmadığını ve bu tür taktikleri tasvip etmediğini savundu. Jolani’nin açıklamaları, Suriye’nin geleceğine dair önemli ipuçları sunarken, iç savaşın tarafları arasındaki gerilim ve uluslararası toplumun Suriye politikasındaki yaklaşımları da tartışılmaya devam ediyor. Esad yönetiminin geleceği, HTŞ’nin dönüşümü ve Suriye’nin yeniden inşası hem ülke içinde hem de küresel ölçekte büyük yankılar uyandıracak gibi görünüyor.