Fransa'da Barnier gitti, Macron köşeye sıkıştı! Hukukçu Hortoğlu Paris'in geleceğini Ekoltv.com.tr'ye değerlendirdi

Fransa Başbakanı Michel Barnier, anayasanın tartışmalı 49’uncu maddesini kullanarak hükümetini tehlikeye attı ve sonuç olarak tarihi bir düşüşe yol açtı. Yrd. Doç. Dr. Yağmur Hortoğlu Grant, Ekoltv.com.tr'ye Paris'in geleceğini değerlendirdi.
Fransa'da Barnier gitti, Macron köşeye sıkıştı! Hukukçu Hortoğlu Paris'in geleceğini Ekoltv.com.tr'ye değerlendirdi

PIRIL CENNET / EKOLTV.COM.TR
Fransa Başbakanı Michel Barnier’nin, anayasanın tartışmalı 49’uncu maddesini kullanarak hükümetini bağladığı Sosyal Güvenlik Finansman Yasa Tasarısı’nın ardından gelen gensoru önergesiyle hükümeti düştü. Barnier’nin istifası hem iç hem de uluslararası alanda geniş yankı buldu. Maynooth Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Yağmur Hortoğlu Grant, Ekoltv.com.tr’den Dış Haberler Editörü Pırıl Cennet’e Paris’in geleceğine dair kritik değerlendirmelerde bulundu. Hortoğlu, bu sürecin yalnızca Barnier hükümetini değil, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un siyasi kariyerini de etkileyebileceğini belirtti.

1200x675-cmsv2-6dab04d5-2767-5a62-9059-88f60a5ed828-8745138.webp

“FRANSA SİYASETİNDE NADİR BİR DURUM”

Hortoğlu, Barnier hükümetinin düşüşünün Fransa siyasetinde nadir görülen bir durum olduğuna dikkat çekerek “Fransa tarihinde, hükûmet düşüşünün bu zamana kadar bir tek emsali vardı, o da 1962 yılındaki Georges Pompidou hükûmetinin düşüşü. Yani, Fransa Devleti tarihi bir zamandan geçiyor bu günlerde. Barnier hükûmetinin düşüşü için 288 oy gerekirken bu sayının çok daha üzerinde, 331 milletvekili oyunu bu yönde kullandı. Bu da önemli bir rakam. İlginç bir şekilde, sol ve aşırı sağ partileri bu konuda hem fikirlerdi. 2 Aralık’ta Michel Barnier, Sosyal Güvenlik Finansman Yasa Tasarısı (PLFSS) ile ilgili olarak Anayasa’nın 49’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasını kullanarak hükümetine taahhütte bulunmuştu. Tartışmalı bütçe, kamu harcamalarında 40 milyar euro kesinti ve vergilerde 20 milyar euro artış öngörüyordu. Barnier perşembe günü, Fransız Anayasa’nın 50’nci maddesi üzerince, istifasını Emmanuel Macron’a sundu ve Fransa’nın 5’inci Cumhuriyet tarihinde üç aylık göreviyle en kısa zaman görev yapmış başbakan oldu” ifadesinde bulundu.

49’UNCU MADDE BARNIER’IN SONUNU GETİRDİ

Barnier, kamu harcamalarında 40 milyar Euro kesinti ve vergilerde 20 milyar euro artış öngören bütçe tasarısını kabul ettirmek için anayasanın tartışmalı 49’uncu maddesini kullanmıştı. Ancak bu hamle, muhalefeti daha da birleştirdi. Fransa Anayasası’nın 49.3 maddesi, hükümetlerin mecliste oylama yapmadan yasa geçirmesine olanak tanıyor. Ancak bu madde, muhalefet tarafından sıklıkla eleştiriliyor. Hortoğlu, bu maddenin geçmişteki ve bugünkü etkilerini “1958’den bu yana 49’uncu madde 113 kez kullanıldı, ancak yalnızca iki hükümet düştü: 1962’de Pompidou ve şimdi 2024’te Barnier. Bu madde aslında yürütme yetkilerine yasama üzerinde olağanüstü bir güç tanıyor, ancak bu gücün kullanımı hem halkta hem de mecliste büyük tepki topluyor” diyerek değerlendirdi. 49’uncu maddenin kullanılması, Fransa’nın zaten üçe bölünmüş olan Ulusal Meclisi’nde tansiyonu yükseltti. Hortoğlu, bu durumun yalnızca bir siyasi kriz değil, bir demokrasi tartışması olduğunu belirtti.

gettyimages-2169993233.jpg

“MACRON SORUMLULUK KABUL ETMEDİ”

Barnier’nin istifasının ardından gözler Macron’a çevrildi. Macron, perşembe akşamı ulusa sesleniş konuşması yaparak hükümetin düşüşü ve gelecek adımlara dair açıklamalarda bulundu. Macron’un konuşmasına dair kritik analizlerde bulunan Hortoğlu “Macron konuşmasında tahmin edildiği gibi ileride günler hakkında çok fazla detay vermedi. Macron, öncellikle Ulusal Meclis’te gensoru önergesini destekleyen milletvekillerinin karmaşayı desteklediklerini belirtti ve olanlarla ilgili kişisel sorumluluk üstlenmedi. Böylece istifa önerilerine de tekrardan cevap vermiş oldu.

"30 AY SONRA GÖREVİ BİTİYOR"

Önergeyi destekleyen milletvekillerinin Fransa’nın çıkarlarını düşünmek yerine önümüzdeki başkanlık seçimlerine provoke etmeye çalıştıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı görevinin otuz ay sonra biteceğini de söyleyen Macron, bu dönemin yeniliklerle ve kesin adımlarla dolu olacağını belirtti. Bu bağlamda, öncelikle ilerideki günlerde yeni bir hükûmet kuracağını ve herkesin desteğini alabilecek bir Başbakan seçeceğini duyurdu. Macron, Aralık ortasından önce de geçici bütçenin oylanacağını belirtti” diye konuştu.

“ÜZERİNDEKİ BASKI GİDEREK ARTIYOR”

Bunun yanısıra Hortoğlu, bu krizin Macron’un siyasi geleceğine etkileri hakkında çarpıcı yorumlarda bulunarak “Teoride, bu kriz Macron’un cumhurbaşkanlığını doğrudan etkilemiyor. Ancak uygulamada, muhalefet tarafından sürekli olarak istifaya çağrılması ve hükümetinin reddedilmesi, Macron’un gücünü zayıflatıyor. Sol İttifak’ın lideri Mathilde Panot, doğrudan erken cumhurbaşkanlığı seçimi çağrısı yaptı. Marine Le Pen ise şimdilik bu çağrıya katılmıyor. Ancak Macron’un üzerindeki baskı giderek artıyor” ifadelerini kullandı.

“YENİ HÜKÜMET İÇİN VAKİT KAYBEDİLMEMELİ”

Fransız halkı, sosyal medya ve sokaklarda hükümetin düşüşüne karışık tepkiler verirken, Macron’un politikalarına olan memnuniyetsizlik artıyor. Hortoğlu, halkın bu süreçteki tutumunu “Yasa tasarısında, kamu harcamalarında kesintiler ve vergilerde artış öngörülmesi, halkın büyük bir kısmında öfkeye yol açtı. Yapılan bir ankette, halkın yüzde 63’ü Macron’un da istifa etmesi gerektiğini belirtti. Grevler ve protestolar şu an için bütçe tasarısının iptal edilmesine rağmen devam ediyor” diyerek özetledi. Ayrıca Hortoğlu, Macron’un bu krizden çıkış için hızlı adımlar atması gerektiğini vurgulayarak “Macron, yeni bir hükümet kurmak için vakit kaybetmemeli. Ancak bu süreç kolay olmayacak. Fransa, üç farklı siyasi bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis ile karşı karşıya. Yeni hükümetin birden fazla partiyi içermesi gerekecek ve bu da Macron için büyük bir meydan okuma” dedi.

"BİR AY İÇİNDE ERKEN SEÇİM OLABİLİR"

Fransa’nın yeni bir yıla bütçesiz girmesi ihtimali, ekonomik kriz riskini artırıyor. Hortoğlu, bu belirsizlik döneminin Fransa için uzun sürebileceğine dikkat çekerek “Yakın vadede Fransa’yı nadir görülen bir belirsizlik dönemi bekliyor. Ülke yeni yıla neredeyse kesin olarak bütçesiz girecek ve Barnier’den yeni Başbakan atanana kadar görevde kalması ve acil durum yasaları çıkarması istenebilirse de bu tür önlemler mali açığı düşürmekte faydasız kalacaktır. Önceden de belirtildiği gibi Macron’un bu kriz sonunda, kendisinin de birkaç kez belirttiği gibi, istifası beklenmiyor. Eğer ki, Macron’un kısa süre içinde istifa ederse, Fransa bir ay içinde seçime gitmek durumunda kalacak” diye konuştu. Fransa’da yaşanan bu tarihi siyasi kriz, yalnızca iç politika için değil, uluslararası ilişkiler açısından da büyük bir önem taşıyor. Gözler şimdi Macron’un atayacağı yeni başbakanda ve oluşturulacak hükümetin geleceğinde…

ftcms-f994d809-6ddb-485d-8f73-222e4752b3d3.jpg