15 yıllık cinayet çözülmeyi bekliyor: Seks işçisi Betty Szabo’nun hologramı katilini arıyor!
Amsterdam’ın kasvetli sokaklarında yankılanan, ardında bir sır perdesi bırakan bir trajedi: Bernadett “Betty” Szabo’nun hikayesi. Henüz 19 yaşında, hayatının baharında bir genç kadın olan Szabo, 2009 yılında, kendi kanıyla dolmuş bir havuzda bulunmuştu. Defalarca bıçaklanan Szabo’nun ölüm şekli, akıllara kazınan, ürkütücü bir iz bıraktı. Yeni anne olmuş bu genç kadın, sadece üç ay önce doğan bebeğini ardında bırakarak bu dünyadan koparıldı. Ancak geride kalan soru hâlâ yanıtsız: Szabo’nun katili kimdi?
HOLOGRAMLA YARDIM ÇAĞRISI
Aradan geçen 15 yılda birçok ipucu, birçok iz değerlendirildi, fakat hiçbir şey Szabo’nun katiline götürmedi. Ancak Amsterdam polisi, bu unutulmuş gibi görünen davayı yeniden gündeme taşımak için devrim niteliğinde bir adım attı. Şehrin sokaklarında, Szabo’nun gerçek boyutlu hologramı şimdi adalet arıyor. Bu türdeki ilk örnek olan hologramla polis, bilgisi olan kişileri sessizliğini bozarak gerçeği açıklamaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Hologramda Szabo, sanki başka bir dünyadan bakan bir gölge gibi, camın arkasında duruyor; ardından cama üfleyerek buğulanan yüzeye titrek bir “yardım edin” yazısı bırakıyor. Bu görüntü, izleyenlerde derin bir etki yaratıyor, insanlara sessiz çığlığını işitmeye çağırıyor.
“İNSANLARIN BAĞ KURMASINI SAĞLAYABİLİR”
Amsterdam polisinin kayıp kişiler bürosu koordinatörü Benjamin van Gogh, bu yaratıcı çözümün insanlar üzerinde psikolojik bir etki bırakmasını ve bilgi sahibi olanları konuşmaya teşvik etmesini umuyor. Van Gogh, hologramın sadece bir teknoloji olmadığını, aynı zamanda bir duygu bağı kurabileceği bir yöntem olduğunu dile getirerek “Szabo’nun hologramı, onunla bir bağ kurulmasını sağlayabilir. Bu bağ, bilgi sahibi kişileri konuşmaya ikna edebilir. Genelde, bu tür davalarda, muhbirlerin kim için bilgi verdiklerini hissetmeleri amacıyla kurbanın robot resmini kullanırız. Fakat hologram, bu yöntemi bir adım öteye taşıyor ve bir yüzün ötesinde, yaşayan bir anı sunuyor” ifadesinde bulundu.
BİLGİ VERENLERE 30 BİN EURO ÖDÜL
Polis, hologramın yanı sıra sokaklarda Szabo’nun fotoğrafları ve dava hakkında bilgi içeren posterleri de sergiliyor. Polis yetkililerinin belirttiğine göre, Szabo’nun ailesi, bu sıra dışı yöntemle genç kadının ölümüne dair gerçeklerin ortaya çıkmasını umut ediyor. Polisin bu açıklaması, cinayeti çözme konusundaki kararlılıklarının bir yansıması. Ayrıca, bilgi sağlayanlara 30 bin euro (Yaklaşık 1 milyon Türk lirası) kadar ödül verileceğini duyuran polis, insanları cesaretlendirerek bu sessizliğin bozulmasını amaçlıyor.
DOĞUMDAN 3 AY SONRA KAYBOLDU
Bernadett Szabo’nun hayatı, Macaristan’dan Amsterdam’a göç etmesiyle birlikte değişmeye başlamıştı. 18 yaşında geldiği Amsterdam’da, zorlu bir yaşamın içine çekildi. Seks işçisi olarak çalışırken hamile kalmış, kısa süre sonra bir erkek çocuk dünyaya getirmişti. Ancak doğumdan sadece üç ay sonra Szabo, bir daha geri dönmemek üzere kayboldu. Olay günü iş arkadaşları, genç kadının ruh halinin kötü olduğunu ve muhtemelen eve erken gitmiş olabileceğini söylemişti. Ancak yapılan aramalarda, Szabo’nun çalışma odası tüyler ürperten bir suç mahalli olarak bulundu; duvarlarda kan izleri ve genç kadının çığlıkları yankılanıyor gibiydi.
ADALET ARAYIŞI ASLA SONA ERMEYECEK
Bu dava, Amsterdam’ın unutulmaya yüz tutmuş sırlarından biri gibi görünüyordu. Ancak Szabo’nun hikayesi, bu hologram sayesinde yeniden şehirde yankılanıyor. Polis, “katilin ya da katillerin bulunması ve adaletin sağlanması” konusundaki kararlılıklarını yineliyor. Szabo’nun ailesinin rızasıyla oluşturulan hologram, bir kaybın unutulmayacağını ve adalet arayışının asla sona ermeyeceğini hatırlatıyor.
ÇÖZÜLMEYİ BEKLEYEN BÜYÜK SIR
Bu hologram, Amsterdam’ın sokaklarında yankılanan bir ağıt gibi; geride bırakılan bir annenin son çığlığı, çözülmeyi bekleyen bir sır olarak karşımıza çıkıyor. Her gün yüzlerce insan bu hologramın yanından geçerken, genç bir annenin hikayesi, adaletin peşinden sessizce yürüyen bir gölge gibi onların zihinlerine kazınıyor. Szabo’nun hayaleti, belki de bir gün o sessizliğin kırılacağı umuduyla şehrin sokaklarında yaşamaya devam ediyor.