Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ev sahipliğinde düzenlenen Küresel Yatırım Günleri programına katıldı.

TÜRKİYE YATIRIMCILAR İÇİN CAZİP ÜLKE

Cevdet Yılmaz programda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: "Türkiye sahip olduğu stratejik konumu, genç ve dinamik nüfusu, güçlü altyapısı ve ekonomik potansiyeliyle her zaman uluslararası yatırımcılar için cazip bir ülke. Seçimlerin bittiği bir ortamda siyasi istikrar ve öngörülebilirlik sağlandı. Geçen yıl hazırlanan Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı ile politika anlamında öngörülebilir bir çerçeve oluşturduk.

262 MİLYAR DOLAR DOĞRUDAN YATIRIM

Türkiye'nin, jeostratejik konumu ve nitelikli insan kaynağı sayesinde uluslararası doğrudan yatırımlar için akla ilk gelen ülkelerden biri. Son 20 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde aralıksız bir şekilde uygulanan reform gündemiyle yatırımcıların farklı ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaya öncelik verdik. 2003 yılından önceki 30 yıla bakıldığında sadece 15 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım görülüyor. Türkiye bu dönemlerde küresel pastanın sadece binde 2'sine sahip. 2003 yılından bu yana geçen 21 yıllık dönemde ise toplam 262 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım girişi gerçekleşti. Türkiye yüzde 1'e yakın bir pay sahibi konumuna geldi.

80 BİNDEN FAZLA ULUSLARARASI ŞİRKET VAR

2003 yılında Türkiye'nin yalnızca 5600 uluslararası sermayeli şirketi varken, bugün 80 binden fazla uluslararası şirkete ev sahipliği yapıyor. Türkiye'nin artık bu şirketlerin üretim faaliyetleri, AR-GE merkezleri, tasarım ekipleri, satın alma ofisleri, lojistik üsleri ve bölgesel yönetim merkezleriyle desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüştü.

GLOBAL ÜRETİM MERKEZİ OLMAYA ADAYIZ

Ernst & Young tarafından geçen haftalarda yayımlanan rapora göre, Türkiye 2023 yılında çektiği 375 yatırımla Avrupa'da 4. sırada yer alıyor. Kıta genelinde duyurulan yatırım projesi sayısı yüzde 4 oranında düşerken, Türkiye'de yüzde 17'lik bir artış gerçekleşti. Türkiye'nin küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bir dönemde yeni bir global üretim merkezi olmaya aday. Bu kapsamda uluslararası şirketlerin yatırımlarını daha da artırmalarını bekliyoruz ve gerekli desteği vermeye hazırız.

AMACIMIZ YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER LİGİNE ÇIKMAK

Türkiye'nin ekonomik büyüklüğü 1 trilyon 158 milyar dolara ulaştı. Bunu daha yukarılara çıkarmak istiyoruz. Bizim hedefimiz bir sıçrama gerçekleştirerek, üst orta gelir liginden yüksek gelirli ülkeler ligine çıkmak. Bunun planını, programını yapmış durumdayız ve özel sektörümüzle birlikte, uluslararası sermayeyle birlikte teknolojik düzeyimizi yükselterek katma değerimizi artırarak, beşeri sermayemizin niteliğini daha üst sıralara taşıyarak, dünyaya daha çok ihraç ederek rekabet gücümüzü, verimliliğimizi daha yüksek düzeylere çıkararak, kurumsal yapımızı daha etkili hale getirerek bunu başaracağımıza inanıyoruz.

CEO'LARI BİR ARAYA GETİRMEK İSTİYORUZ

Ülkemizin küresel sermaye pastasından aldığı payı 2028 yılı itibarıyla yüzde 1,5'a çıkarmak istiyoruz. Bugün yüzde 1 civarında olan payımızı yüzde 1,5'a yükseltmek istiyoruz. Stratejimizde yine sürdürülebilirlik, dijitalleşme, küresel değer zincirine entegrasyon, yetenek havuzunun geliştirilmesi ve ülkemizin yatırım ortamının etkin tanıtımı gibi alanlara odaklandık. Tamamladığımızda bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Son aşamalara gelmiş durumdayız. Ayrıca yine eylül ayında Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı'nı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Burada da Sayın Cumhurbaşkanımız ile uluslararası şirketlerin CEO'larını bir araya getirip uluslararası doğrudan yatırım meselelerini tartışmak istiyoruz."