Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;

Cumhuriyet Bayramımızı paylaşan herkese, tüm liderlere buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Bu vesileyle milli mücadelenin, şehit ve gazilerini tarihimiz boyunca vatan savunmasında kahramanca çarpışan tüm şehitlerimizi bir kez daha Rahmetle, minnetle yâd ediyorum.

Geçen hafta Cumhuriyetimizin en büyük kazanımlarından, en önemli kuruluşlarından olan TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki tesislerine yönelik alçakça bir terör saldırısı oldu. Bu saldırıda şehit düşen kardeşlerimize Allah'tan Rahmet diliyorum. Tedavisi devam eden yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.

"HER ZAMANKİNDEN DAHA İNANÇLI GÖRDÜM"

TUSAŞ çalışanlarımızı yaşadıkları kalleş terör saldırısına rağmen her zamankinden daha inançlı ve daha bilenmiş gördüm. Özgüvenleri fevkalade yüksekti. TUSAŞ'taki kardeşlerimin bizzat kendi ifadeleriyle hainlere rağmen daha fazla çalışarak şehit arkadaşlarının ruhlarını şad etmeyi sürdüreceklerine inanıyorum. 

"BU CUMHURİYET HEPİMİZİN"

Cumhuriyet belli bir şahsın, belli bir kitlenin belli bir meşrebin, etnik kökenin Cumhuriyeti değildir. Bu Cumhuriyet zenginin olduğu kadar yoksulun da Cumhuriyetidir. Kendisini bu vatana ait hisseden her bir ferdin Cumhuriyetidir. Ve bu Cumhuriyet Türk'ün de Cumhuriyetidir, Türk'ün olduğu kadar elbette Kürt'ün de Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, 'ben Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşıyım' diyen; Laz'ın, Çerkez'in, Arap'ın, Roman'ın yani vatan topraklarında yaşayan herkesin Cumhuriyetidir.

Bu Cumhuriyet hepimizin eseridir. Bu topraklar üzerinde yaşayan, bu topraklara vatandaşlık bağıyla bağlı olan hiçkimsenin Cumhuriyetle, Cumhuriyet fikriyle bir sorunu, bir problemi yoktur. Geçtiğimiz 1 asır boyunca yaşadığımız sorunlar Cumhuriyet'ten değil, Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak zulmedenlerden. Onu istismar edenlerden, ona ihanet edenlerden kaynaklanmıştır. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar, zulmettiler, ötekeleştirdiler. 

"CUMHURİYET FİKRİNİ YAŞATMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Birliğimizin adeta temel felsefe metni olan İstiklal Marşımızla, Cumhuriyet aydınlık geleceğimizdir. Cumhuriyet fikrini, ruhunu ebet müddet kollamaya, yaşatmaya devam edeceğiz. 

Cumhuriyetimiz coğrafyamızda 10 yıllar boyunca devam eden kanlı savaşlar neticesinde kuruldu. Sevr de bize bir harita dayatarak 'sizin haritanız burası olacak' dediler. 'Biz haritamızı kendimiz çizeriz' dedik. Milli mücadeleyle haritamızı şehitlerimizin kanıyla çizdik. Binlerce yıllık köklü devlet tecrübemizle, hür irademiz için toprağımız için savaşarak bağımsız vatanımızı inşa ettik. Yakın coğrafyamızdaki bazı ülkeler ne yazık ki aynı başarıyı gösteremediler. Osmanlı bakiyesi olan bu coğrafyada tam bir asırdır, çatışma, gözyaşı dinmiyor. 

Coğrafyamızdaki kaosa bakanlar korkmuşlar, tedirgin olmuşlar ve Cumhuriyetimize ürkek bir kuş muamelesi yapmışlardır. Geçmişin korkuları son derece yanlış biçimde kapanmaya, özgürlükleri daraltmaya ve maalesef iç düşmanlar üretmeye yol açmıştır. Bu milletin her bir ferdi, özellikle yavrularımız şunu çok iyi bilmeliler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti sıradan bir devlet değildir. Biz 29 Ekim 1923'te ilk defa tarih sahnesine çıkmış değil, sahneye yeniden çıkmış bir milletiz.

"BU CUMHURİYET KORKMAZ"

Bu Cumhuriyet korkmaz. Korku Cumhuriyetimizin bir vasfı asla ve asla olamaz. Biz İstiklal Marşı bile 'asla korkma' diye başlayan bir milletiz. 

Cumhuriyetimiz 101 yılda çok önemli mesafeler kat etti. Savaştan çıkmış bir ülke bugün satın alma paritesine göre dünyanın 11'inci ekonomisidir. Her köşesini imar ettik. Yurdumuzu okullarla, üniversitelerle, yollarla, hastanelerle donattık. 

Tek başına savunma sanayiinde elde ettiğimiz mesafe bile ülkemizin nereden nereye geldiğinin en önemli göstergesidir. 23 yıl önce biz neredeydik? Yüzde 20. Şimdi neredeyiz? Yüzde 80. Terör bütün her türlü gayretleriyle saldırmasına rağmen şu anda yüzde 80'i yakaladık ve çok değişik alanlarda savunma sanayiinde ayağa kalkıyoruz. Belli dönemlerde Cumhuriyetin öz evlatları dışlanmaya maruz kaldılar, görmezden gelindiler. Son bir asırda çok güzel günlerde gördük ama ondan daha fazla hüzün, acı gördük. AK Parti'yi kurarken en büyük hedefimiz devlet ile milleti kucaklaştırmak, Cumhur ile Cumhuriyeti buluşturmak ve milletimizin kardeşliğini daha da yüceltmekti. 

"ÇOK BEDEL ÖDEDİK"

Türk ile Kürt'ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa hemen hepsini yaptık, denedik, tecrübe ettik. Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, bir ihanet çıktı. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler, terörün bitmesini istemediler. Şiddetten nemalananlar şiddetin sona ermesine rıza göstermediler. Kardeşliğin pekişmesiyle Türkiye'nin her alanda büyüyeceğini görenler kardeşliğin önüne set çektiler. Tuzaklar kurdular. Gizli aparatlarını harekete geçirdiler. Çok bedel ödedik, çok ihanet gördük. Kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan maalesef hançerlendik. Ancak umudumuzu kaybetmedik. Samimiyetimizi yitirmedik. Kardeşlik hukukundan asla ve asla ayrılmadık.

Türkiye'nin ve milletimizin aydınlık geleceği için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan asla geri durmadık, durmayacağız. Bu bir dönemin değil topyekün nesillerin hayatını etkileyecek önemde bir meseledir. Rabbim ömür verirse bu meseleyi ülkemizin gündeminden tamamen çıkartarak, millete hizmetle geçen 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz.

Türkiye bugün düne göre çok farklı bir yerdedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile devlet içindeki devlet kurumları arasındaki koordinasyonu güçlendirdik. Ordumuza, istihbaratımıza sızmış olan FETÖ terör örgütünü temizledik, temizliyoruz. Millet üzerindeki tüm vesayetleri kaldırdık, kaldırıyoruz. Terörle mücadelede çok büyük ilerleme kaydettik. 

15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası Cumhur İttifakı'nı kurarak hem devletimiz gücüne güç kattık hem de milletimize özgüven kazandırdık. Cumhur İttifakı ülkemizin ve demokrasimizin son 7-8 yılda maruz kaldığı pek çok saldırının püskürtülmesinde en sağlam direniş hattımız olmuştur. Nereden bakarsanız bakın Türkiye her zamankinden daha güçlüdür.

"SAYIN BAHÇELİ'YE ŞÜKRANLARIMI İFADE EDİYORUM"

Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek için bugün bir kez daha önümüze bulunmaz bir imkan çıkmıştır. Buradan Cumhur İttifakı'ndaki yol arkadaşımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye tüm MHP camiasına, grubum adına, Aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle feraset ve tecrübesiyle cesur çıkışlarıyla akıl dolu cümleleriyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için mazrufa odaklanma iradesi gösterebilenler için vatan sevgisinin, Cumhuriyet aşkının en önemlisi de milliyetçiliğin ne manaya geldiğini en çarpıcı şekilde izah etmiştir. 

MHP Genel Başkanı'nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar; tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. 

"ÖZEL'E TAKDİRLERİMİ İLETİYORUM"

Bizim Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamazda. 

Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz; Devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı. Siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için Özel'i buradan tebrik ediyorum. CHP'nin Sayın Özel'in genel başkanlığında tarihin bu önemli kırılma noktasında doğru yerde duracağına, kardeşliğin safında yer alacağına ben yürekten inanmak istiyorum.

Bir hukuk devleti içerisinde PKK terör örgütünün özellikle attığı adımlardan rahatsız olan Sayın Özel'e de bundan rahatsız olma, bu işi öğreneceksin. Bunları öğrenmeye mecbursun.

Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken, terör örgütünün mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan neden rahatsız oluyorsun? Tam aksine bunun aksine mevcut yönetime destek vereceksin. Biz bundan zatıaliniz rahatsız oluyor diye attığımız adımlardan geri durmayacağız. Bölgemizdeki ezeli kardeşliğimizi ebedi olarak muhafaza etmek yolunda bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir.   

Sayın Özel benim Kürt kardeşim artık 40 yıldır bölücü terör örgütü üzerinden sahnelenen kurguyu görmektedir. Bölücü terör örgütünün Avrupa'da yaptığı gösteride örgüt paçavralarının yanında İsrail bayrağının da sallandığını görüyor. Bunu sen de göreceksin. Hangi Kürt kardeşim bu alçakça iş birliğini görmezden gelebilir? Kudüs'ün işgalcileriyle, bebek katilleriyle, soykırımcılarla, emperyalisterle yan yana yürüyenler, bundan utanmayanlar Kudüs Fatihi Selahattin Eyyubi'nin torunları olamazlar.

Ayrıntılar geliyor...