Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin sahip olduğu sanat hazinesine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nice özgün değerle kültür varlığı ile mücehhez bir ülkeyiz. Tek eksiğimiz elimizdeki bu eşsiz hazinenin değerini yeterince bilemedik. Anadolu'da saklı bulunan bu mirasın gün yüzüne çıkarılması için canla başla çalışıyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle oldu:
HER BİRİ YAŞAYAN BİRER HAZİNEDİR
Ülkemizin ve gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde tüm sanatçılarımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Bugünlerde sanatçılarımızın kültür miraslarını yaşatmak adına verdiği mücadeleyi kıymetli buluyorum. Aslında gönülle yapılan alın teriyle üretilen her şey sanattır, sanat eseridir. Mirasımıza sahip çıkan yeni kuşaklara aktarmak için ömür harcayan insanlarımızın her biri yaşayan birer hazinedir.
25 YENİ USTA VE SANATÇIMIZI YAŞAYAN İNSAN HAZİNELERİMİZE DAHİL ETTİK
Başlattığımız çalışma neticesinde 2008-2022 yılları arasında toplam 67 miras taşıyıcımızı yaşayan insan hazinesi ilan ettik. Bu kıymetli isimlerin 15'i şaheser niteliğindeki eserlerini bizlere miras bırakarak ebediyete göç etti. Kültürümüzü yaşatan, yeniden yorumlayan ve geniş kitlelere ulaştıran bu ustalarımızı bugün bir kez daha rahmetle yad ediyorum. 2024 yılında da çeşitli alanlarda başarılı eserler vücuda getiren 25 yeni usta ve sanatçımızı yaşayan insan hazinelerimize dahil ettik. 2024 yılında da başarılı eserler meydana getiren 25 yeni usta ve sanatçımızı yaşayan insan hazinelerimize dahil ettik. Ödülleri tevcih edeceğimiz Anadolu El Sanatlarını Yaşatma ve Geliştirme Derneği'ni kutluyorum. Gösterdiğiniz üstün gayretler ve eserler için sizlere teşekkür ediyorum.
TEK TİPLEŞMENİN VARACAĞI YER KÜLTÜREL ÇORAKLAŞMADIR
Bizim sanat tarzımız millet olmayı sağlayan temel unsurlardan biridir. Hattatların kalemleriyle nakkaşların fırçalarıyla yaptıkları dokunuşlar bin yıldır bu topraklara milletimizin mührünü ruhunu nakşediyor. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Bugünkü gibi aşk değil. Yüreklerindeki aşkı ellerindeki maharetle birleştiren bu sanatkarlarımızın Rabbim yokluklarını göstermesin. Dijitalleşme ekonomiden finansa her alanı adeta kuşatmış durumda. Her şeyin çok hızlı bir şekilde tüketildiği bir çağdayız. Yapay zekanın neleri başarabildiğini kimi zaman neşeyle kimi zaman endişeyle takip ediyoruz. Tüketime dayalı neoliberal sistem bu çeşitliliği ya yok saymakta ya da içini boşaltmaktadır. Tek tipleşmenin varacağı yer kültürel çoraklaşmadır. Biz bir dönem bunun faturasını ödemiş bir milletiz. Batıdan çok batıcı zihniyetin kültür hayatında Türkiye'de açtığı yaralar hala kapanmadı. K Pop'u çok iyi bilen ama Cem Karaca'ya Neşet Ertaş'a ve nice sanat yıldızımıza aşina olmayan gençlerimizi gördükçe üzülüyor ve kendimizi sorguluyoruz.
ELİMİZDEKİ EŞSİZ HAZİNENİN DEĞERİNİ BİLEMEDİK
Nice özgün değerle kültür varlığı ile mücehhez bir ülkeyiz. Tek eksiğimiz elimizdeki bu eşsiz hazinenin değerini yeterince bilemedik. Anadolu'da saklı bulunan bu mirasın gün yüzüne çıkarılması için canla başla çalışıyoruz. Kazı faaliyetlerimizle sadece 4 yıla sığdırdık. Yurt dışına kaçırılan eserlerin tekrar ülkemize getirilmesi için çalışmaları başlattık. Bununla birlikte 12 bin eseri milletimizle buluşturduk. Aşkla tutkuyla icra ettiğinize inandığımız sanat faaliyetlerinizle sizler milli kültürümüzü yeşerten hayat pınarlarımızsınız. Kaybettiğimiz ustalarımıza rahmet niyaz ediyorum.