Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 86. yıl dönümünde anılıyor. 10 Kasım 1938 saat dokuzu beş geçe hayata gözlerini yuman Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk her 10 Kasım'da anılıyor. Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına da dikkat çekilen bu önemli günde Mustafa Kemal Atatürk'ün hastalığı ve ölüm nedeni merak konusu oldu. Peki, Atatürk'ün hastalığı neydi, neden siroz oldu? İşte Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatı hakkında merak edilenler...

ATATÜRK NE ZAMAN, NEREDE VEFAT ETTİ?

Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlık sorunları, 1937 yılından itibaren artmaya başlamıştı. 1938’in başlarında, Atatürk'ün iştahsızlık ve halsizlik şikayetleri giderek daha belirgin hale geldi. Çeşitli doktorlar tarafından muayene edilen Atatürk'e, 1938 yılının Ocak ayında siroz teşhisi kondu. Tedavi süreci boyunca, hem Türk doktorları hem de Avrupa'dan getirilen uzmanlar Atatürk’e yardımcı olmaya çalıştı. Ancak uygulanan tedavilere rağmen Atatürk’ün sağlığı giderek kötüleşti.

Atatürk, 1 Kasım 1938’de TBMM’nin açılışına katılamayacak kadar hastaydı. 10 Kasım 1938 sabahı, saat 09:05’te İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu. Bu büyük kaybın ardından, Atatürk’ün cenazesi 16 Kasım 1938’de Türk bayrağına sarılı bir katafalk üzerine konularak Dolmabahçe Sarayı’ndaki büyük salona yerleştirildi. Türkiye'nin dört bir yanından halk, Atatürk’ü son kez görmek için saraya akın etti. Cenazesi 20 Kasım 1938’de, büyük bir törenle Ankara’ya gönderildi ve 21 Kasım’da Etnografya Müzesi’ne geçici olarak yerleştirildi. 15 yıl sonra, 10 Kasım 1953’te ise Anıtkabir’deki ebedi istirahatgâhına defnedildi.

10 Kasım (1)

ATATÜRK’ÜN VEFATINA NEDEN OLAN HASTALIK: SİROZ

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatına yol açan hastalık, 1938’in başlarında ortaya çıkmaya başlayan sirozdur. Başlangıçta Atatürk’ün halsizlik ve iştahsızlık gibi şikayetlerinin ardından, vücudunda kaşıntılar ve burun kanamaları da görülmeye başlandı. Bu belirtiler, karaciğer rahatsızlıklarına işaret ediyordu. Yalova Termal’de bir doktorun yaptığı muayene ile siroz teşhisi koyuldu. Bu hastalık, zamanla Atatürk’ün sağlığını hızla kötüleştirerek ölümüne yol açtı.

Siroz, genellikle karaciğerin iltihaplanması ve zamanla işlevini kaybetmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Ancak Atatürk’ün bu hastalığa yakalanmasının nedeni, alkol tüketimiyle ilişkilendirilmektense, farklı bir sebebe dayanıyor olabilir. Uzmanlar, Atatürk’ün siroza neden olan parazitlerin, özellikle Osmanlı döneminde görev yaptığı Ortadoğu bölgesinde bulaşmış olabileceğini düşünüyor. Prof. Dr. Gülendame Saygı’ya göre, Atatürk’ün idrar yolları rahatsızlıkları ve siroza yol açan "Şistozoma" türü parazitler, özellikle Kahire gibi sıcak iklimlere sahip bölgelerde uzun süre kalması sırasında vücuduna girmiş olabilir. Atatürk’ün bu parazitlerle bulaşan hastalığı, Batılı doktorlar tarafından zamanında teşhis edilemedi ve tedavi süreci aksadı.

ATATÜRK’ÜN SİROZ HASTALIĞININ KAYNAĞI: PARAZİTLER

Atatürk’ün siroz hastalığının, alışıldık sebeplerin dışında, vücuduna girmiş parazitlerden kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Prof. Dr. Gülendame Saygı, Atatürk’ün hastalığının kökeninin, Ortadoğu’daki görev sürelerinde kaptığı parazitlerden kaynaklanmış olabileceğini belirtiyor. Bu parazitler, özellikle sıcak ve nemli iklimlerde yaygın olan “Şistozoma” türü parazitlerdir. Uzun yolculuklar ve çeşitli coğrafi bölgelere seyahatler sırasında, Atatürk’ün bu parazitlerle enfekte olması, hastalığının nedeni olarak kabul ediliyor. Atatürk’ün yaşadığı dönemde, Batılı doktorların bu tür hastalıklar hakkında yeterli bilgi ve deneyime sahip olmamaları nedeniyle, hastalık geç fark edilmiş ve tedavi süreci de yeterli olamamıştır.

Atatürk’ün sirozunun alkol tüketiminden değil, bu parazitlerden kaynaklanmış olması, hastalığının tanınmasında yaşanan zorlukları açıklıyor. Bu durum, Atatürk’ün sağlık sorunlarının doğru bir şekilde teşhis edilememesinin ve tedavi sürecinin başarısız olmasının ardında yatan önemli bir etken olmuştur.