CHP bir iç kanama geçiriyor.
Partide değişim kurultayından sonra krizler daha da derinleşti.
CHP içinde Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel karşıtı güçlü bir blok oluştu.
Hatta uzun bir süredir gözlemlediğim kadarıyla bu bloktaki İmamoğlu karşıtlığı, Erdoğan karşıtlığının da önüne geçti.
"İmamoğlu, Erdoğan'dan daha tehlikeli" diyenlerden tutun da, "İmamoğlu aday olursa Erdoğan'a oy veririm" şeklindeki tepkileri işitti bu kulaklar.
Bu tablo, CHP'nin başta da söylediğim gibi bir iç kanama geçirdiğinin en somut kanıtı.
*
Ancak sorunlar sadece karşıt grupların çatışmasıyla sınırlı değil.
Cumhurbaşkanı adaylığı üzerinden yaşanan Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş rekabeti de iç kanamanın sonuçlarından biri.
Yavaş, yakın çevresine her şartta aday olacağını söylüyor.
İmamoğlu ise ön seçime hazırlanıyor.
Eğer iki isimden biri adaylıktan vazgeçmezse Cumhur İttifakı avantajlı hale gelir.
İmamoğlu ve Yavaş'ın ayrı ayrı seçimlere girdiğini düşünün...
Bu ikili, ikinci tura kalmak için Cumhur İttifakı'nın adayıyla değil, birbirleriyle yarışacaklar ve bu rekabetin sonunda ikinci tura yıpratılmış bir aday kalacak.
Bu arada İmamoğlu, ön seçim yoluyla adaylığını ilan etse bile, adayı resmi olarak Meclis grubu belirleyecek.
Meclis'teki İmamoğlu karşıtı CHP'li vekiller, İmamoğlu'na destek vermezse adaylığı da tartışmalı hale gelecek.
*
Bütün bu parti içi krizlerin dışında CHP'nin iç kanama geçirmesine sebep olan ve tedavisi en güç hastalık ise açılan soruşturma ve davalar...
31 Mart seçimlerinden sonra akraba-eş-dost atamaları çok konuşulmuş ancak bir süre sonra unutulmuştu.
Ardından CHP'li belediyelerin konser ve etkinlik harcamaları gündeme gelmiş, peş peşe soruşturmalar açılmıştı.
Daha sonra yolsuzluk ve rüşvet iddiaları da yine yargıya intikal etmiş, çok sayıda belediye ve yöneticisi hakkında soruşturmalar başlatılmıştı.
Sosyal medyada ise bazı CHP'li aktörlerin gündeme getirdiği dudak uçuklatan iddiaların da ardı arkası kesilmiyor.
Bunların üzerine "şaibeli kurultay" soruşturması, İstanbul'daki ilçe belediyelerine yönelik "Kent Uzlaşısı" gözaltıları ve İmamoğlu'na karşı açılan davalar da eklenince işin içinden çıkmanın zor olduğu görülüyor.
İmamoğlu ve Özel her fırsatta erken seçim talep etse de benim görüştüğüm bazı CHP'liler, partilerinin erken bir seçime hazır olmadıklarını söylüyorlar.
Gerekçeleri ise yazıda kısa kısa özetlemeye çalıştığım peş peşe yaşanan bu krizler olarak gösteriliyor.