Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması beklenen 10. Yargı Paketi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. 55 maddeden oluşması planlanan pakette, 14 farklı kanunda değişiklik öngörülüyor. Özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı hedefleyen düzenlemeler kapsamında, cezanın süresine bakılmaksızın en az beşte birinin infaz edilmesi zorunluluğu getiriliyor. Af beklentisi ise gündemdeki yerini korurken, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, şu an için genel affın gündemde olmadığını belirtti. Peki, infaz süreleriyle ilgili hangi düzenlemeler planlanıyor? Yeni paketle birlikte hangi suçlar için farklı uygulamalar devreye girecek? İşte 10. Yargı Paketi’ne dair son bilgiler...
ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ'TAN AF AÇIKLAMASI
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamuoyunda gündeme gelen genel af iddialarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, "Af söz konusu değil" diyerek tartışmalara son noktayı koydu. Meclis'e sunulması beklenen yeni yargı paketiyle ilgili detaylar ise netleşmeye başladı.
YENİ YARGI PAKETİ HAZIR
Adalet Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 10. Yargı Paketi için hazırlıklar tamamlandı. Taslak metin ilgili bakanlıklara gönderildi ve görüşe açıldı. Önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulması beklenen pakette, daha önceki yargı reformlarından çıkarılan bazı infaz düzenlemeleri de yer alıyor. Teklif taslağı, 14 farklı kanunda değişiklik öngören ve toplamda 55 maddeden oluşan bir düzenleme içeriyor.
HÜKÜMLÜLERİN CEZA SÜRESİ YENİDEN DÜZENLENİYOR
Yeni düzenlemeye göre, hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için belirli bir süre cezaevinde kalmaları gerekecek. Buna göre, hükümlüler koşullu salıverilme tarihine kadar en az cezanın 1/5’ini cezaevinde geçirmek zorunda olacak. Örneğin, 1 yıl hapis cezası alan bir hükümlü 2.5 ay, 6 ay ceza alan 1 ay, 3 ay ceza alan 18 gün cezaevinde kalacak.
HERKES CEZAEVİNE GİRECEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık vurguladığı cezasızlık algısını kaldırma hedefi doğrultusunda, ceza süresi ne olursa olsun herkes cezaevine girecek. 1 ay bile hapis cezası alan hükümlüler, belirlenen süreyi cezaevinde geçirecek. Böylece, kamuoyunda cezasızlık algısının ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
HAKİMLERE TUTUKLAMA YETKİSİ GENİŞLİYOR
Mevcut düzenlemeye göre, 2 yılın altında ceza gerektiren suçlarda tutuklama yasağı bulunuyor. Yeni düzenleme ile birlikte, hakimlere takdir yetkisi tanınacak. Şüphelinin yeniden suç işleme eğiliminde olması, suçun işleniş şekli veya kamu düzenini bozma durumu gibi kriterler gözetilerek 2 yılın altındaki suçlar için de tutuklama kararı verilebilecek.
CEZA ALT SINIRLARI ARTIRILIYOR
Yeni paket kapsamında, bazı suçlarla ilgili cezalar ağırlaştırılacak. "Trafik suçları", "Genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi", "Meskun mahalde silah atılması", "Bilişim suçları" ve "Telefonla dolandırıcılık" gibi eylemlerin ceza alt sınırları yükseltilecek. Ayrıca, trafik suçlarında ehliyetlere el konulma süresi uzatılacak ve telefon hatlarının aboneliklerine yönelik yeni kısıtlamalar getirilecek.
KISMİ AF GÜNDEMDE Mİ?
Bakan Tunç, genel af tartışmalarına ilişkin "Gündemimizde böyle bir çalışma yok" açıklamasını yaparken, bazı kesimlerin talebi doğrultusunda "kısmi af" niteliğinde bir düzenleme değerlendiriliyor. COVID-19 salgını sırasında çıkarılan ve açık cezaevinde bulunan hükümlülerin denetimli serbestlikle tahliye edilmesini sağlayan düzenlemenin kapsamının genişletilmesi üzerinde çalışılıyor.
31 TEMMUZ 2023 ÖNCESİNDE SUÇ İŞLEYENLER FAYDALANACAK
Yeni düzenleme kapsamında, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen ancak cezası kesinleşmemiş olan hükümlüler için de denetimli serbestlik imkanı sağlanacak. Buna göre, cezaevinde kalan süreleri 5 yıl veya daha az olanlar, kalan cezalarını dışarıda tamamlayabilecek. Daha önce yalnızca cezası kesinleşenler için uygulanan düzenlemenin kapsamının genişletilmesiyle, Anayasa’nın eşitlik ilkesine uygun hale getirilmesi hedefleniyor.
MECLİS’TE UZLAŞI ARANACAK
İYİ Parti, benzer bir kanun teklifi sunmuştu. Bakanlık yetkilileri, yeni yargı paketinin TBMM gündemine geldiğinde farklı partiler arasında uzlaşma sağlanması halinde ortak önerge verilebileceğini belirtti. Gözler şimdi Meclis’te yapılacak görüşmelere çevrildi.