MİRAY EZGİ ÇELEN
Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan fakat kendisini koruyabilmek adına eserlerindeki mahlası zaman içerisinde Orhan Kemal haline gelen gerçekçi Türk edebiyatının ölümsüz ustası 1914 yılında Adana’da doğdu. Orhan Kemal, çocukluk yıllarından itibaren yazarlıkla ilgilenirken savaş yıllarında olunması sebebiyle birçok şehirde yaşadı. Babasını kaybettiği 1949 yılında üçüncü çocuğunu kucağına alan Orhan Kemal, İstanbul’a yerleşti. 1954-1966 yılları arasında Cibali semtinde ailesiyle birlikte kaldığı ev Murtaza ve Cemile gibi eserlerini yayımladığı ev olarak Türk edebiyatı için büyük önem taşıyor.
Orhan Kemal’in 1970 yılında hayatını kaybetmesinin ardından edebiyat tutkunlarının tarif edilemeyecek derecede acı bir kayıp yaşarken, 2000 yılında ünlü yazarın oğlu Işık Öğütçü’nün çabalarıyla; Orhan Kemal’i tanıtmak ve yaşatmak için ‘Orhan Kemal Müzesi’nin açılması günümüzde bile Orhan Kemal’i daha iyi anlamamızı sağlıyor.
ORHAN KEMAL’İ ANLAMAMIZI SAĞLIYOR
Orhan Kemal’in eşyalarından sözlerine, kitaplarının ilk baskılarından çevirilerine, yakın arkadaşı Ara Güler’in çektiği fotoğraflardan yatak odasına kadar onun dünyasını anlamanıza yarayacak bir doku taşıyan müze Türk edebiyat dünyasında çok büyük bir önem taşıyor. Müzede Orhan Kemal’in ruhunuza dokunduğunu hissettikten sonra OK Kitabevi ve İkbal Kahvesi’nden kitap satın alabilirken burada keyifli vakit de geçirebiliyorsunuz. Bu sırada çoğu zaman orada olmaya çalışan Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü’ye kitabınızı imzalatma fırsatı da bulabilirsiniz.
MÜZE YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
Kitabımı imzalatma fırsatını değerlendirdiğim sırada Işık Öğütçü ile hoş bir sohbet gerçekleştirdim. Müzeye her yaş aralığından yoğun bir şekilde ilginin olduğunu fark ederken edebiyat dünyasının önemli isminin anılarının olduğu, çoğu insanın ruhuna dokunan eserleri verdiği ve Öğütçü’nün de doğduğu evin satışa çıkartılması hakkında düşüncelerini sordum.
İZLERİNİN YOK OLMASI AN MESELESİ
Orhan Kemal’in 1954-1966 yılları arasında kaldığı evi satılığa çıkartılırken; Türk edebiyatının önemli eserlerinin verildiği bu ev, edebiyat dünyasında tarihi bir değer olma özelliği taşıyor. Orhan Kemal okurlarının ondan kalan değerlere gösterdiği ilgi bu denli fazlayken sanatçının yıllarca kaldığı ve izlerini taşıyan evinin yok olması an meselesi.
Orhan Kemal’in oğlu yazar ve şair Işık Öğütçü ise bu ev hakkında, “2000 yılında Orhan Kemal müzesini açmamızın ardından ben evi almak için teşebbüse geçtim sahipleriyle ancak o zaman satmak istemediler. Bir süre sonra teklif geldiğinde de benim almak için imkânım yoktu” sözleriyle babasının anılarıyla bezenmiş evi satın almak için çabaladığını ancak başaramadığını anlattı.
“KÜLTÜREL HAZİNELER GELECEĞE AKTARILMALI”
10 milyon TL fiyatla satışa çıkartılan ev için Öğütçü, “Varisleri vardı önceden biri bütün hisseleri almış ve emlakçıya vermiş. Rakamların yüksek olası nedeniyle alamıyoruz da” dedi. Türk edebiyatının önemli isimlerinden kalan izlere değer verilmesi gerektiğini söyleyen Öğütçü, “Bu tür kültürel hazinelerin yurt dışındaki eserler gibi korunarak geleceğe aktarılması gerek” ifadelerini kullandı.
KURUMLARDAN GERİ DÖNÜŞ YAPILMADI!
“Orhan Kemal Müzesi” hala gençlerden yoğun ilgi görürken buranın da çocuklar için bir yuva olabileceğini söyleyen Öğütçü, “Binanın kamulaştırılarak korumaya alınması ve güçlendirilmesi gerek. Müze yapılması için küçük bir yer ancak korumaya alınarak bir çocuk kütüphanesi, bir çocuk atölyesi yapılarak çocuklara eğitim verilmesi sağlanabilir” sözlerini kullandı. Orhan Kemal’in evinin koruma altına alınması için görüşme yaptığı kurumlardan ise hala geri dönüş yapılmadığının altını çizdi.
Kısacası Öğütçü’nün isteği sanatını; “İnsanlığın, insanlık tarafından, insanlık için yönetilme çabası” olarak tanımlayan Orhan Kemal’in kültürel mirasının gelecek nesillere taşınması.