Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Salda Gölü'nde yaptıkları araştırmalar sonucunda ciddi oranda su ve yüzey kaybı tespit ettiklerini belirtti. Haziran ayından bu yana süren incelemelerde, gölün kıyılarında 18 ile 100 metre arasında çekilmeler gözlendiğini söyleyen Dr. Kesici, özellikle gölün batı kesimindeki beyaz adacıklarda bu kayıpların daha belirgin olduğunu ifade etti.
YÜZEY ALANINDA ÖNEMLİ DÜŞÜŞ
Salda Gölü, 184 metrelik su seviyesiyle Türkiye'nin en derin üçüncü gölü olma özelliğini taşırken, bu derinlik son yıllarda 180 metrenin altına geriledi. Dr. Kesici, kıyı kesimlerde 16 metreyi aşan su kayıpları ve 20-50 metre arasında değişen kuruyan, derin yarıkların ortaya çıktığını vurguladı.
OBRUK OLUŞABİLİR
Dr. Kesici, Salda Gölü çevresindeki asfalt yol yapımı ve sondaj faaliyetlerinin gölün su kaynaklarını olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, bölgedeki nem kaybının ileride obruk oluşumlarına yol açabileceği uyarısında bulundu. Gölün toprak yapısının, nem kaybı nedeniyle adeta "çürüdüğünü" dile getirdi.
SORUNLARIN ASIL KAYNAĞI İNSAN
Dr. Kesici, Salda Gölü'ndeki kuraklık ve kirlilik sorunlarının temel nedeninin iklim krizi değil, insan faaliyetleri olduğunu belirtti. Gölü besleyen derelerin üzerine yapılan göletler, aşırı sondaj ve yüzey akışının engellenmesi gibi insan kaynaklı etkilerin su kaybında kritik rol oynadığını ifade etti. Özellikle turizm ve tarım baskısının gölün ekosistemini tehdit ettiğini vurgulayan Dr. Kesici, önlem alınmadığı takdirde sorunların daha da büyüyeceğini söyledi.
Salda Gölü, doğal güzelliğiyle dünyaca ünlü bir alan olarak bilinse de, çevresel baskılar ve insan müdahaleleri nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu durum, bölgenin geleceği için acil önlemler alınmasını gerektiriyor.