Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Burak Demirdelen, hamilelik döneminde uzun süreli yolculukların pıhtılaşma riskini artırdığına dikkati çekerek, her iki saatte bir 15 dakikalık hareket molası verilmesi gerektiğini belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Op. Dr. Demirdelen, hamilelik döneminde yaz tatiline giderken seyahat biçimine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Demirdelen, hamilelikte vücutta yükselen hormonlara bağlı olarak kanın pıhtılaşma hızının da arttığının altını çizerek, "Buna hareketsiz geçirilen süreler de eklendiğinde pıhtı atma riski de yükselir. Uzun süre hareketsiz kalınan yolculuklar kesinlikle önerilmemektedir." ifadelerini kullandı.
Hamilelik döneminde seyahat eden kadınların pıhtılaşma riskini en aza indirmek için belirli önlemler alması gerektiğini kaydeden Demirdelen, "Herhangi bir risk durumu yoksa seyahatlerde uçak yolculuğu tercih edilmeli ve varis çorapları giyilerek yolculuk yapılmalı. Araç ve otobüs yolculuğu tercih edilecekse yine bu çoraplar giyilmeli ve her iki saatte bir 15 dakikalık yürüme ve hareket molası verilmelidir. Bu şekilde, uzun süre hareketsiz kalmanın getirdiği riskler azaltılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Demirdelen, yaz aylarında yeterli su ve sıvı alımının hamilelik döneminde daha da önemli hale geldiğine işaret ederek, hamilelikte yetersiz sıvı alımının dehidrasyona yol açabileceği uyarısında bulundu.
Sıvı kaybının yol açabileceği sağlık sorunları ve bunların önlenmesinde alınacak tedbirlere değinen Demirdelen, şunları kaydetti:
"Hamileliğin doğası gereği oluşan tansiyon düşüklüğüne bir de dehidrasyon eklendiğinde, anne adayları halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı ve kas krampları gibi durumların yanı sıra bayılma ve hipovolemik şok gibi hayati risklerle karşılaşabilir. Sıcak havalarda artan terleme ile oluşan elektrolit ve mineral kaybını telafi etmek için doğal maden suyu ve ayran tercih edilebilir."
"GÜNEŞ KORUYUCU KREMLER HER İKİ SAATTE BİR YENİLENMELİ"
Demirdelen, hamilelerin yaz aylarında açık renkli, pamuklu veya keten kumaştan, vücudu sıkmayan geniş kıyafetler giymesi önesinde bulunarak, "Hamileliğin son aylarında daha sık görülen ayaklardaki şişlikler, yaz mevsiminde daha kolay gelişebilir. Bu nedenle sandalet ve terlik giyilmeli, özellikle ayakkabı giymek zorunda kalındığında ise ortopedik ve ayağı çok sıkmayan modeller tercih edilmeli." ifadelerini kullandı.
Anne adaylarının güneşin dik geldiği 11.00-15.00 arasında dışarı çıkmaması gerektiğinin altını çizen Demirdelen, "Zararlı ultraviyole dalgalarına direkt temas edilmemeli. Öğle saatleri dışında güneşe çıkarken de yüksek koruma faktörlü yüz ve cilt kremleri kullanılmalı ve şapka takılmalı. Dışarıda geçirilen süreye göre, güneş koruyucu kremler her iki saatte bir yenilenmeli." önerilerinde bulundu.
"HAMİLELER, YAZ AYLARINDA ÇABUK BOZULAN YİYECEKLERE DİKKAT ETMELİ"
Demirdelen, sıcak havalarda gıdaların daha çabuk bozulması nedeniyle besin zehirlenmeleri vakalarının sık görüldüğüne işaret etti.
Hamilelerin bu dönemde yiyecek seçiminde ekstra özenli olmasını gerektiğine dikkati çeken Demirdelen, tavuk, et ve balık gibi besinlerin sıcak ortamlarda çok hızlı şekilde bozulup ciddi zehirlenmelere neden olabileceği bilgisini paylaştı.
Demirdelen, "Yaz döneminde yüksek glikoz seviyelerine sahip meyvelerin hızlı ve fazla tüketilmesi anne adayının kan şekerinin hızlı değişimine sebep olur. O nedenle fazla tüketilmemesi önerilmektedir. Az az, sık sık yemek, yaz mevsiminde de önerilen beslenme şeklidir. Taze sebze yemekleri, yoğurt, ayran ve cacık gibi ferahlatan besinler hamileler için en önemli kaynaktır." ifadelerini kullandı.