Kan arzına her daim ihtiyaç duyulan cephe hatlarında sorun yaşanmaması için harekete geçen ABD ordusu, sentetik kan üretme çalışmalarına 46 milyon dolar ayırdı. ErythroMer adlı sentetik kan, oda sıcaklığında daha uzun süre saklanabiliyor. Popüler bilim sitesi Science'ta yer alan habere göre, bu madde oksijen ve besin taşıma görevlerini üstlenecek ve kan grubu gibi nakil engellerini ortadan kaldırması hedefleniyor.
46 milyon dolarlık yatırım, KaloCyte adlı şirketin ürettiği ErythroMer isimli kan ikamesine yapıldı. Bu ürünün avantajları şöyle sıralandı:
Oksijen iletimi: Normalde dokulara oksijen taşıma görevini kırmızı kan hücreleri üstlenir. ErythroMer, nanoparçacık tasarımı sayesinde oksijeni en çok ihtiyaç duyulan bölgelere bırakabiliyor. Örneğin, fiziksel travma halinde kanama bölgesine oksijen yönlendirebiliyor.
Kanama kontrolü: Bu ürün, kanamayı durdurmayı hedefliyor ve polimer yapısıyla damarların büzüşüp kan akışının azalmasını engelliyor.
Kanı yenileme: ErythroMer, kaybolan kanın yerini hızlıca doldurmayı amaçlıyor.
Halihazırda farelerle yapılan çalışmalar, kan hacimlerinin yüzde 70'inin ErythroMer'le değiştirilerek gerçekleştirilen organ nakillerinin başarılı olduğunu gösteriyor.
Bağışlanmış kanlar, soğutularak 42 güne kadar dayanırken ErythroMer oda sıcaklığında daha uzun süre saklanabiliyor.
ABD'deki Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Allan Doctor'ın başını çektiği araştırma ekibi, 4 yıl boyunca bu kan muadiline çeşitli sentetik ve biyoartifisiyel maddeler katmaya çalışacak.
Ayrıca soğutucu olmayan ortamlarda daha uzun süre bozulmadan kalması için de uğraşılacak.
Önceden de hemoglobin tabanlı oksijen taşıyıcılar üretilmişti. Ancak dolaşım sisteminde serbestçe dolaşan hemoglobinler pek çok ciddi yan etkiye de yol açmıştı. ErythroMer hemoglobini sentetik bir zar içine alarak bunların önünü kesmeye çalışıyor.
Ancak kanın karmaşık görevlerini birebir taklit etmenin güç olduğunu belirterek çekincelerini açıklayan bilim insanları da var. ABD'de ticari kullanıma sunulan bir kan muadili henüz yok.
Diğer yandan geçmişten beri gelinen nokta da ortada. 19. yüzyılda kan yerine süt enjekte edilmiş ve başta iyi gittiği düşünülen bu denemeler sonrasında peş peşe ölümlere yol açmıştı. Artık sentetik kanla hayat kurtarılan pek çok vaka kaydedilmiş durumda.
Her yıl kan kaybından 2 milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor.