Türkiye'nin vicdanını sızlatan, para için bebeklerin ölümünü hiçe sayan yenidoğan çetesi davası, bugün ikinci duruşmanın ikinci gününde devam ediyor. Olaylı başlayan davada Fırat Sarı'nın avukatı salondan atıldı.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK YAŞANDI
Örgütün elebaşı olduğu belirtilen Fırat Sarı'nın avukatı, mahkeme heyetiyle tartıştı. Sarı'nın avukatı, mahkeme başkanına, "Siz duruşmaya hükmedemediğiniz için iddia makamı size yetişti" dedi. Mahkeme başkanı tartışma sırasında Fırat Sarı'nın avukatını, tutukluluğa ilişkin beyanda bulunmayacaksa CMK uyarınca salondan atacağı konusunda uyardı. Avukat ise itirazına devam etti. Mahkeme başkanı bunun üzerine Fırat Sarı'nın avukatının salondan çıkarılmasına karar verdi. Karar üzerine adliye polisi savunma makamında bulunan avukatın olduğu tarafa yürüdü. Salondan çıkmak istemeyen avukat, başkanın kararına itiraz etti. Diğer sanıkların avukatları da, "Bu yaptığınız savunmaya baskıdır" diyerek tepki gösterdi. Sarı'nın avukatı, tüm tepkiler üzerine polis zoruyla salondan atıldı.
FIRAT SARI'NIN YENİ AVUKATINDAN ERTELEME TALEBİ
Tutuklu sanık Fırat Sarı'nın avukatı Sinan İnan duruşma başladığında söz alarak, dünkü duruşmada olmadığını, müvekkilinin müdafisi olmadan beyanının alındığını, bunun da usule aykırı olduğunu belirterek, dosyayı yeni aldığını ve içeriğini bilmediğini belirtti. Sarı'nın avukatı İnan, dosyayı inceleyebilmek için duruşmanın makul bir süreyle ertelenmesini talep etti.
Mahkeme başkanı, avukat İnan'a tutukluluğa ilişkin beyanda bulunup bulunmayacağını sordu. İnan ise dün yapılan heyetin reddi talebi hakkında mahkemenin kararının ne olduğunu sordu. Başkan ise avukata, "Duruşmayı takip etseydiniz" şeklince cevap verdi. Mahkeme başkanının bu cevabı üzerine avukat ile başkan arasında tartışma yaşandı. Avukatın ısrarı üzerine mahkeme başkanı, dünkü talebi reddettiklerini ve değerlendirilmesi için üst mahkemeye iletildiğini söyledi. Avukat ile başkan arasındaki tartışma devam ettiği sırada duruşma savcısı söz alarak, avukatın vekalet belgesi olmadığı için sanıktan şifahi olarak avukatı olduğuna ilişkin beyan alınmasını talep etti. Başkan, savcının talebini kabul etti.
NE OLMUŞTU?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Ayrıca 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
HASTANELERE KAYYUM GÖREVLENDİRİLDİ
Soruşturma kapsamında İstanbul ve Tekirdağ Çorlu'daki bazı hastanelerin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Ayrıca, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla 13 hastane ve 3 şirkette Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak görevlendirilmişti.
"Yenidoğan çetesi"ne ilişkin başlatılan yeni soruşturma kapsamında, 11 şüpheli tutuklanmış, 3'ü hakkında adli kontrol şartı uygulanmış, 1'i ise savcılıktan serbest bırakılmıştı.
Söz konusu soruşturma sürüyor.
TUTUKSUZ 4 SANIK TUTUKLANDI
Mahkeme heyetinin ilk duruşmadaki kararı doğrultusunda, tutuksuz yargılanan sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş, doktor Şeyhmus Çelik ve Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik tutuklanmıştı.
Ayrıca, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca "Yenidoğan çetesi"ne ilişkin hazırlanan yeni fezlekede, şüpheliler Hilda Keykubad, Dursun Eryılmaz, Seher Çuhadar ve Şeyhmus Çelik hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10'ar yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Fezlekede, diğer 13 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezası isteniyor.
SAVCIYA İLİŞKİN ASILSIZ PAYLAŞIMLARA DAVA
Öte yandan "yenidoğan çetesi"ne ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanırken haklarında soruşturma devam ediyor.
"Yenidoğan çetesini çökerten savcıya el çektirildiği" yönündeki asılsız paylaşımlar üzerine yürütülen soruşturma kapsamında da 5 kişi hakkında da dava açılmıştı.