Ekol TV’de ekranlara gelen ve Pınar Işık Ardor’un moderatörlüğünü üstlendiği Geniş Açı’nın konukları gazeteci Nasuhi Güngör ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) üyesi Dr. Ali Aydar Fırat oldu. Programda Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimleri değerlendirildi.
Gazeteci Nasuhi Güngör, Habertürk’te kaleme aldığı ve HSK seçimleri, Türkiye’de yargı mensuplarının FETÖ’ye karşı verdikleri mücadeleyi aktardığı yazısına atıf yaparak yargının Türkiye’nin verdiği savaşta önemine dikkat çekti. Güngör, liyakatli insanların görev başına gelmesinin gerekliliğine de vurgu yaptı.
“TÜRKİYE BÖYLE BİR ÜLKE DEĞİL”
Gazeteci Nasuhi Güngör, “Spor kültüre, sanattan edebiyata, siyasetten edebiyata kadar her alanda herkes yanlış, yapıyor, herkes üç kağıtçı, herkes birtakım bataklıkların içinde, bütün maçlarda şike var, bütün filmler kötü, bütün insanlar kötülük peşinde gibi bir iklimde hareket ediyoruz. Türkiye’nin böyle bir ülkenin olmadığını düşünüyorum. Böyle bakarsak yaşamak için de bir mesele, nedenimiz kalmayacak. Aynı meselenin yargı üzerinde de olduğunu düşünüyorum. Yargıdan şikâyet ettiğimiz birçok konu olabilir. On binlerce yargı mensubumuz var. Hukukçularımızın sürekli hep birlikte organize kötülük, yanlış, yanlış kararlar peşinde olduğu bir dünya yok. Bunun bir haksızlık olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE BÜYÜK BADİRELER ATLATTI”
Sözlerini sürdüren Nasuhi Güngör, “Türkiye çok kritik süreçlerden geçti. 17-25 Aralık bir yargı darbesiydi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik. Türkiye 17-25 Aralık ve 15 Temmuz sonrasında çok büyük badireler atlattı. O dönemde aidiyeti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne olan hukukçularımız büyük bir direnç, kararlılık gösterdiler. Herkesin, çoluğunun çocuğunun tehdit altında olduğu dönemlerdi. HSYK’ydı, HSK oldu. O günden bugüne görev yapan isimler var. İki daire başkanı örneğin: Mehmet Akif Ekinci ve Halil Koç. Ömür Topaç var. Bunlar çok değerli hukukçular. Bu insanlar bu mücadelede yer aldılar. Bir devlet hafızası oluştu” değerlendirmesinde bulunarak HSK’da bulunan hukukçuların FETÖ’ye karşı önemli mücadeleler verdiklerini ve hayatlarını tehlikeye attıklarını, ülke birliği ve beraberliği için hareket ettiklerini vurguladı.
"YAPTIKLARI İŞ ÇOK HASSAS"
Nasuhi Güngör, “Çocukluğumda 10-15 bin nüfuslu ilçelerimizde genelde kaymakam, jandarma komutanı, savcılar ve hakimler toplumdan yalıtılmış bir hayat yaşar diye düşünüyordum. Hakimlerin ve savcıların toplumdan bir tık daha uzak görürdüm ve bir türlü anlam veremezdim. Yıllar sonra gördüm ki yapıp ettikleri işler o kadar hassas ki bazı konularda o kadar iç içe olamıyorlar. Bizde gazeteci rahatlığı vardır. O insanların o temkinli, o dikkatli halleri…” ifadelerini kullanırken yargı mensuplarının yaşamındaki zorlukları aktardı.