Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, küresel bitki ve çiçek ticaretinin hızla büyümesiyle birlikte, bu bitkilerle taşınan istilacı türlerin tehlike oluşturduğunu açıkladı. Kesme çiçeklerden çıkan ağaç kurbağaları, süs zeytin ağaçlarında saklanan yılanlar ve saksı bitkilerinden taşınan çeşitli böcek türleri, Avrupa'da ekosistemlere ve tarım alanlarına zarar verme potansiyeli taşıyor.
SAKSI BİTKİLERİNDE GİZLİ TEHLİKE
Cambridge Üniversitesi’nden Prof. William Sutherland, saksı bitkileriyle taşınan yetişkin yılan ve kertenkelelerin, karşılaşılabilecek istilacı türlerin sadece görünen kısmı olduğunu ifade etti. Daha küçük zararlıların, özellikle böcekler ve mantarların, fark edilmeden sınır kontrollerini geçerek daha büyük sorunlara yol açabileceğini vurguladı.
Prof. Sutherland, Doğu Afrika ve Güney Amerika’dan gelen süs bitkilerinin ticaretinin hızla arttığını ve bu bitkilerle taşınan zararlı organizmaların gümrük denetimlerinden kolayca geçebildiğini belirtti.
AVRUPA’DA İSTİLACI TÜRLER ARTIYOR
Araştırmalara göre, Avrupa’da saksı bitkileri ve süs ağaçlarıyla taşınan istilacı türler arasında şunlar bulunuyor:
- Gekolar ve Avrupa kökenli yılan türleri
- Kara kurbağaları ve ağaç kurbağaları
- Çeşitli böcek zararlıları
Hollanda’daki gümrüklerde 2017-2018 yılları arasında yapılan incelemeler, süs bitkilerinden kaynaklanan istilacı türlerin ciddi bir tehdit oluşturduğunu ortaya koydu. Ayrıca, Birleşik Krallık Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı’na bildirilen vakalar, bu türlerin tarım ve doğal ekosistemlerde ciddi zararlar verdiğini gözler önüne serdi.
SIKI DENETİM ÇAĞRISI
Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Silviu Petrovan, mevcut sınır kontrollerinin yetersiz olduğunu ve istenmeyen canlıların denetimlerden kolaylıkla geçebildiğini belirtti. Dr. Petrovan, daha önce Sheffield'deki bir çiçekçide gül demetlerinden çıkan Kolombiya menşeli bir ağaç kurbağasıyla karşılaştığını ve bu durumun bitki ticaretindeki riskleri açıkça gösterdiğini söyledi.
Bilim insanları, bu tehlikeleri önlemek için daha sıkı üretim standartlarının uygulanması, risk analizlerinin artırılması ve ülkeler arasında veri paylaşımının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.