Ege Denizi 28 Ocak 2025’ten itibaren meydana gelen depremler ile beşik gibi sallanıyor. 2023’teki felaketin ardından, Ege’de meydana gelen üst üste depremler, yeni bir afetin habercisi olma ihtimaliyle gündemde.
"TSUNAMİYE VE YIKIMLARA YOL AÇABİLİR"
Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Ege Denizi’ndeki artan depremlerin bölgedeki volkanik hareketlerle bağlantılı olabileceğine dikkat çekti. Dünya'nın haberine göre Pampal, Santorini Adası'nın aktif volkanik yapısının, geçmişte büyük patlamalar ve tsunamiler yarattığını belirterek, "Ege hem sismik hem de volkanik açıdan son derece aktif bir bölge. Özellikle Yunanistan'ın Santorini Adası, aktif bir volkanik komplekstir ve burada geçmişte büyük patlamalar yaşanmıştır. Bu patlamaların, Akdeniz tarihinde ciddi tsunami dalgalarına ve büyük yıkımlara yol açtığı biliniyor" dedi.
"BÜYÜK DEPREMLERE YOL AÇABİLİR"
Prof. Dr. Pampal, Ege Denizi’nin güneyinde Afrika levhası ile kuzeyinde Anadolu levhasının sınırında bulunduğunu belirterek, bu levhalar arasındaki hareketlerin bölgedeki sismik aktiviteleri artırdığını vurguladı. Pampal, "Bu hareketlilik, büyük depremlere yol açabilir" şeklinde konuştu. Rodos-Girit hattında geçmişte meydana gelen 8 ila 8,5 büyüklüğündeki depremler, büyük tsunami etkileri yaratmış ve bölgede ciddi yıkıma yol açmıştı.
"EN BÜYÜK HASAR..."
Ege'deki artan depremlerin büyüklüğünün 8 ile 8,5 arasında olabileceği ifade ediliyor. Bu büyüklükteki bir deprem, Yunanistan adalarını, Yunanistan anakarasını ve Türkiye'nin batı kıyılarını etkileyebilir. Prof. Dr. Pampal, "En büyük hasar Yunanistan'a yönelik olacaktır" dedi.
"TÜRKİYE DEPREME HAZIRLIKLI OLMALI"
Ege Denizi'ndeki volkanik hareketlilik, denizaltı magma yükselmelerine neden olabilir ve bu da ciddi tsunami riskine yol açabilir. Pampal, "Volkanik depremler ciddi tsunami tehlikesi oluşturabilir" dedi. Türkiye'nin depreme hazırlıklı olması gerektiğini belirten Pampal, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesinin önemini vurguladı.
"MARMARA DEPREMİNİ ETKİLER Mİ?"
Pampal, Marmara'daki Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey sınır hattında, Helen Yayı üzerindeki depremlerin ise Anadolu'nun güney sınırında meydana geldiğini belirterek "Bu iki fay sisteminin doğrudan bir bağlantısı yok. Ancak, Helen Yayı üzerinde gerçekleşecek 8 ila 8,5 büyüklüğündeki bir deprem, Anadolu'nun genel sismik aktivitesinde artışa sebep olabilir. Örneğin, 6 Şubat depremlerinden sonra bölgedeki artçı sarsıntılar ve bağımsız depremler artış göstermiştir. Benzer bir durum burada da yaşanabilir" ifadelerini kullandı.