Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK parti grup toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmralı'da yapılması planlan ikinci görüşmeye ilişkin konuşan Tunç, "İkinci görüşmeyle ilgili henüz bir talepte bulunulmadı. Talepte bulunulduğu takdirde elbette bunun değerlendirilmesini Adalet bakanlığı olarak gerçekleştiririz" dedi.
RIZA AKPOLAT KONUSU
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç açılan Beşiktaş Belediyesi'ne yolsuzluk iddialarına yönelik açılan soruşturma hakkında, "Soruşturma dosyadakileri bilmeden yargıya yönelik söylemek mümkün değil" sözlerini kullandı. Tunç, konuya ilişkin “Henüz gözaltı süreci, ifadeleri alınıyor. Dosyadaki delilleri, suçlamaları bilmeden, tanıkları bilmeden yargıya yönelik yapılan yakışıksız ifadeleri kabul etmek mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın sürecinin beklenmesinin gerektiğini ifade eden Yılmaz Tunç, “Hep birlikte takip ediyoruz. Hiç kimse yargı karşısında, hukuk karşısında layüsel değildir. Yapmış oldukları yanlışlıkların, eğer bir suç unsuru varsa bunun hesabını soracak olan yargıdır.” açıklamasını yaptı.
SERENAY SARIKAYA YORUMU
Oyuncu Serenay Sarıkaya'nın ifadeye çağrıldığının hatırlatılması üzerine de Tunç, soruşturma aşamasının gizli olduğunu, yorum yapmanın doğru olmayacağını, soruşturmanın sonucunu beklemek gerektiğini kaydetti.
İSTANBUL BAROSU DAVASI
Tunç, İstanbul Barosu'yla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir davaname açılmasının söz konusu olduğunu hatırlattı. Bu işlemin, İstanbul Barosunun açıklaması nedeniyle başlatıldığını belirten Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"2 terör örgütü sanığı, ülkemizde yargılanırken, hem davası hem de soruşturması devam ederken Suriye'ye kaçan 2 sanıkla ilgili güvenlik güçleriyle gerçekleşen bir çatışmada etkisiz hale getirilmesi sonrasında, bunların gazetecilik faaliyeti nedeniyle etkisiz hale getirildiği yönünde İstanbul Barosunun bir açıklaması söz konusu oldu. Baro açıklamasında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cenevre Sözleşmesi'ni, Roma Statüsü'nü, insancıl hukuku ihlal ettiği ve bunun savaş suçu teşkil ettiği yönünde maalesef talihsiz açıklamaları oldu. Bu açıklamalar, baroların amacı dışında yapılan faaliyet kapsamında değerlendirildiği için Avukatlık Kanunu'nun 77'nci maddesinin 5'inci fıkrası gereğince İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan bir soruşturma söz konusu oldu. Bu soruşturmada da İstanbul Barosu Başkan ve yönetiminin, Avukatlık Kanunu'nun 77'nci maddesi gereğince görevlerine son verilmesiyle ilgili bir davaname açıldı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bu davaname görülecek ve hep beraber süreci takip edeceğiz."