Armağan Çağlayan yine haftanın röntgenini çekti. Türkiye ve dünyada yaşananlar ekrana geldi. TÜİK'in açıkladığı mı, vatandaşın hissettiği mi? Enflasyon sepetindeki değişim ile çarşı ve pazardaki artışı DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu değerlendirdi.
Milliyetçiliğin yükseliş zamanı mı? Peki hangi milliyetçilik? BBP Genel Başkanı Mustafa Destici yanıtladı. Avrupa'da aşırı sağ, İran'da değişim sancısı derken seçimler neyi gösterdi? Soli Özel yorumladı. Kadının soyadı mücadelesinde başa mı dönüldü? Soyadı kullanma hakkı bir başka bahara mı kaldı? Nazan Moroğlu cevapladı. Bizim çocuklar veda etti, tartışmalar bitmedi. Bozkurt selamıyla tarihe geçen gol sevinci ve daha fazlasını Onur Yıldız anlattı. İnsanlık depresyon kıskacında mı? Salgın gibi yayılan depresyonu Prof. Dr. Arif Verimli konuştu. Yüzde 25 sınırının kalkması kirada rekor artışa yol açar mı? Ali Güvenç Kiraz yanıt verdi. Programda öne çıkan başlıklar ve açıklamalar ise şu şekilde:
GERÇEK ENFLASYON DEĞERİ KAÇ?
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu: TÜİK, 2022 yılının Haziran ayından itibaren hem verileri karartarak, hem de madde fiyat değerleri açıklamayarak gerçekliği sorgulanır hale gelmiştir. TÜİK en önemli ücret belirleyendir. 85 milyon insan zaten gerçek enflasyonu her gün yaşayarak görüyor.
Kamu adına yapılan bu iş doğru yapılmalı. Bu rakam herkesin rakamını belirlerken biraz daha seçici olmak gerekir. 2022'den beri gerçek rakamı açıklamıyor. Her gün daha da yoksullaşıyoruz. Maalesef iktidar da enflasyonu düşürmek için TÜİK rakamlarını baskılamayı tercih ediyor. Daha fazla işçi, memur ve emekli yoksulluğa düşüyor.
Madde fiyatlarının açıklanması ile ilgili yargı yoluna başvurduk ve kazandık, mahkeme kararı var. TÜİK'in görevi gereği açıklanması gerektiğine hükmedildi. 20 yıldır açıklanan rakımlar neden bir anda kesildi? Bu süreçte 3 farklı açıklama yapıldı.
TÜRKİYE ASGARİ ÜCRET ÜLKESİ OLDU
Asgari ücret tüm dünyada temsili iken bizde geçim ücreti oldu. Türkiye asgari ücret ülkesi oldu. Emekliler 10 bin lira ile geçinmeye çalışıyor.
(Emeklilere seyyanen zam yapılması) Bize gelen bir bilgi yok. Emekli aylığı sistematik olarak geriledi. Kült aylık üzerinden zam yapılıyor. 8 bin lira ve altında aylık alanlar zam almayacaklar. Tepki gelince hükümet konu ile ilgili yarın toplantı yapma kararı aldı.
MİLLİYETÇİLİK YÜKSELİŞE Mİ GEÇTİ?
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: UEFA da dahil bizim turnuvada daha fazla kalmamızı istemediler. Bozkurt işareti Ergenekon Destanı ile de ilgilidir. Mitolojisi vardı. Türk milliyetçilerinin bu işarete sempatisi vardı. Türk dünyasında bu işaret vardır. Merih'ten sonra da yayıldı. MHP ile ilişkilendirilse de, partilerimiz farklı olsa da Türk milliyetçileri bu hareketi yaptılar. Türklüğün ortak işareti olarak görüyoruz.
NEDEN ÇOK FAZLA MİLLİYETÇİ PARTİ VAR?
Milliyetçilik akımı dünyada Fransız İhtilali'nden sonra, bizde ise 19. yüzyıldan sonra başladı. Aslında Osmanlı'da İslam Birliği olarak çıktı. İçinde farklı ırklar vardı. Jön Türkler ile de devam eti. İttihat Terakki döneminde de milliyetçilik içinde İslam var. Yani Anadolu'da Osmanlı'da ve sonrasında Türk milliyetçiliği kavramı içerisinde İslam var. Atatürk dönemine bakıldığında da milliyetçilik tanımında İslam vardır. Bize Atatürk milliyetçiliği üzerinden saldırıyorlar. Halbuki doğru anlatılmıyor. Atatürk milliyetçiliği sanki İslam barındırmıyor gibi anlatılıyor. Bu doğru değildir. Sadece kavim üzerinden milliyetçilik kurulmamıştır. Çok fazla etnik gruplarımız var. Hepimiz Türk milliyetiyiz.
"İSKİLİPLİ ATIF EFENDİ'YE İFTİRA ATILDI"
Ben de o dönemde yaşasam şapka kanuna karşı çıkardım. Zorla bir adamın kafasına şapka geçirmek ne demek? İskilipli Atıf Efendi'ye iftira atıldı. İstiklal Harbi'ni destekliyor. Meseleye din çerçevesinde bakmıyorum.
"ÖZDAĞ MİLLİYETÇİ DAİRE İÇERİSİNDE DEĞİL"
Ümit Özdağ'ı bizim milliyetçi dairemiz içerisinde görmüyorum. Biz aklımız erdiğinden beri Türk milliyetçisiyiz.
"MÜLTECİLER GÜVENLİ ŞEKİLDE GÖNDERİLMELİ"
İçeri 3-5 milyon mülteci girdikten sonra konuşmak kolay. 2012-2013 yılında Suriye sınırına, Suruç'a giderek Kobani denildikleri yerde IŞID saldırdığı dönemde ziyarette bulundum. O zaman da "Sınırdan içeri girmesin ve sınırda tampon bölge oluşturulsun" dedim. O şekilde korumak gerekirdi, bu olmadı. Bu sefer de mülteci kampında kalsınlar, tampon bölgesi oluşturalım şeklinde açıklamalarım oldu. "İçeri dağılmasınlar" dedim. Bizim o zamanki uyarılarımıza kulak verilmiş olsaydı zaten bu kadar mülteci olmazdı. Mülteci krizi ABD'nin planı, CENTCOM'un işidir.
Mültecilerin geri gönderilmesi ile ilgili her türlü çalışmaların yapılması ve gidecekleri kendi ülke ya da başka yerlere güvenli şekilde gönderilmesi gerektiğini konuşuyoruz. Oy almak için bilerek bu mesele ajite edildi.
Tarım, savunma sanayi, ilaç ve enerjide biz kendi kendimize yetmek zorundayız. Bu da milliyetçiliktir. Asıl önemli milliyetçilik ise bu topraklarda yaşayan herkesi sevmektir.
FRANSA'DA NELER OLUYOR?
Siyaset Bilimci Soli Özel: Sağ ve sol popülizmi aynı kefeye koymak doğru değil. Fransa'da görünenden başka bir durum var. Le Pen mutlak sağ çoğunlukla geliyor beklentisi doğru çıkmadı. hatta üçüncü oldu. Seçim sistemlerinin birazcık cilveleri bunlar.
İRAN'DAKİ SEÇİMLER
Son seçilen ve 'yenilikçi' denilen adam aslında Bakanlık yapmış, Hamaney'e biat etmiş, gençliğinde insanları da döverek hizaya getirmiş biri. Peki neden seçime sokuldu? İran'da sorunlar seçimle çözülsün görüntüsü verilmeye çalışıldı. Hamaney ve Devrim Muhafızlarına rağmen kendisinin büyük reformlar yapabileceğini söylemek zor. Bunda da başarılı olamazsa rejim düşmesine kadar gidebilir.
İNGİLTERE'DE SEÇİMLER
İngiltere'de sandalye ile oy uyuşmadı. İşçi Partisi hazırlık yaptı ama işi zor. İngiltere o kadar güçlü bir ülke değil. Muhafazakarlar canını okudular ülkenin. Brexit ile kendi bacaklarına sıktılar. Destekleyenleri oranı yüzde 35'e düştü. AB ile ilişkileri yumuşatıcı hareketler olacaktır.
ABD'DE SEÇİME DOĞRU
Trump'ın birinci dönemine göre parası daha çok. Arkasında kurumsal ve ideolojik destek var. Onunla beraber 'feci' programlarını uygulamaya hevesli kişiler var. Biden'a gelince... Ronaldo'ya benzetiyorum. Bence bu dünya kupasında takımına zarar verdi. İstediği kadar inat etsin sonunda vazgeçeceğini düşünüyorum. Trump seçilirse dünya için kötü olacak. Dünya için kötü olan neden Türkiye için iyi olsun?
KADINLAR KENDİ SOYADLARINI EVLENİNCE KULLANABİLECEK Mİ?
Avukat Nazan Moroğlu: Evlenen kadın sadece kocanın soyadını alırdı. Daha sonra uluslararası alanda kadın erkek eşitliği modern hukuk sistemine hakim olmaya başladı. İnsan hakları, eşitlik bağlamındaki eşitliklerle değişiklik yapıldı. Kadının onurunu koruyan maddeler varken aile hukukuna gelince iş değişti. Kadınlara karşı ayrımcılık yapıldı.
AYM, 2013'ten sonra bireysel başvuruları bu konuda kabul etti. Aile hukukunda "Aile toplumun temelidir, eşler arası eşitliğe dayanır" maddesi vardır. Ayrıca kadın erkek eşitliği de vardır.
9. Yargı Paketi'nden kadınlarla ilgili soyadını kullanmasını engelleyen madde çıkarılmalı. Kadın da erkek de eşit haklara sahiptir ve aile içerisinde aynı eşit şartlara sahiptir. Mutlak kişilik hakları sadece erkeğe yönelik düzenlenmişti. AYM kararından sonra 9 ay süre verildi. Buna da uyulmadı. Şimdi ise yargı paketinin içerisine sıkıştırıldı.
AYM iptal ettiği maddeyi yine getirdi. Bu maddeler düzenlenirken çocuğun soyadı da düzenlenecek. Tekrar keşfetmeye gerek yok. Almaya veya İsviçre'ye baksınlar. Örneğin eşlerden birinin soyadı aile adı olabilir ve çocuk bunu alabilir. Aile bütünlüğü bir soyadı ile dağılmaz. Soyadı düzenlemesi geri çekilmeli. eğer demokratik bir Türkiye istiyorsak bu yapılmalı.
BİZİM ÇOCUKLARIN EURO 2024 SERÜVENİ
Ekol TV Spor Müdürü Onur Yıldız: Elimizdeki maçı Hollanda'ya verdik. Montella çok geç oyuncu değişikliği yaptı. Beğenmemize rağmen onu eleştirdik.
Merih'e verilen cezayı hakkaniyetli bulmuyorum. UEFA, meslek hayatıma başladığımdan beri en çifte standart uygulayan kurumlardan biri. Karşı tarafı, ülkeyi rencide edecek hareketler vardır. Ama bu hareket onlardan biri değil. UEFA'nın kararı siyasidir. Avusturya'da 2019 yılında çıkan sembol yasasına göre bu hareket yasakmış. Ama UEFA, Avusturya'nın kurumu değil ki. UEFA'nın disiplin kurulunda Avusturyalı hukukçular varmış. Onların bu işi kaşıdığı söyleniyor. Disiplin kuruluna sevk edildiğinde ceza geleceğini anladım.
Ceza eğer 3 maç olsaydı CAS'a gidebilecektik. Büyük ihtimal bize hak verilip karar iptal edilecekti. Kararın yanlış verildiğini biliyorlar. UEFA bu işi iyi yapıyor. Merih'e verilen ceza skandaldır. Ama bu cezanın geleceğini bekliyordum. UEFA sürekli çifte standart yapıyor.
DEPRESYON NEDİR? BULAŞICI MIDIR?
Prof. Dr. Arif Verimli: Pandemiden çıkıyor gibiyiz hala. Olayı bulaştıran ultra mikro canlı var. Ama depresyon bulaşması bakteriyel bulaşma değildir. O şekilde anlamamak lazım. Aşı meselesi şimdilik önleyici tablo gibi durmuyor. Depresyon mu? Mutsuzluk mu? Bunu ayırmak lazım. Belirgin bir psikososyal olmaksızın kendiliğinden olan olaya depresyon denir. Ama bir olay oldu örneğin sevdiğiniz biri vefat etti ve yasa girdiniz. Ama bu olay olmadan yasa girseydiniz bu depresyon olurdu. Bu nettir.
DEPRESYON MU, MUTSUZLUK MU?
Depresyon ve mutsuzluk birbirinden ayrılmalı. Bir sebep var mı yok mu? Örneğin aile içerisinde mutsuzluk tablosu var. Kadınlar ev içerisinde eşit muamele görmez. Kocasından eğitim olarak daha aşağıdadır, ekonomik olarak da geliştirememiştir kendisini. Bu arada 4 tane de çocuk doğar. Kadın bu süreçte mutsuz olur. Kendini suçlar, ayrılma korkusu yaşar, kocasını mutlu edemediğini düşünür. Sorsanız depresyonda olduğunu söyler. Bu depresyon değildir. Bu ciddi bir aile mutsuzluğunun uzantısıdır. Çaresizlik vardır bu durumda. Depresyonda ortada belirgin bir sebep olmayacaktır. Beyinde işlevsellikte kendiliğinden oluşan bir bozulma olur. Bu depresyondur. Depresyon fiziksel bir sorundur, psikolojik değildir. Depresyon ruh hastalığı sorunudur. Psikiyatrik bir sorundur.
Duygu, düşünce ve davranışları değiştiren ilaçların keşfi 1950'dir. 75 yıllık bir süre bilimsel gelişme süresi düşünün. İnsanlık tarihinde nokta gibi görünebilir. Ama bu psikiyatride her şeydir. Teknoloji bize bu imkanı vermeseydi halimiz haraptı.
Memlekette ve dünyada ruh sağlığı sorunları çok yaygın. Sadece bizde değil. İnsanların yüzlerinin gülmemesinin sebebi ekonomik sebepler. İlk defa klinik psikoloğa gitmek yanlış teşhise yöneltir. Öncelikle psikiyatriste gidilmeli.
YÜZDE 25 SINIRIN KALKMASI KİRALARDA NEYE YOL AÇTI?
Ali Güvenç Kiraz: İstanbul baya bir göç vermeye başladı. Geçtiğimiz yıl 250 bindi. Bu yıl henüz belli değil. Kirada dikkate aldığımız TÜFE'nin 12 ayık ortalamasıdır. Yani yüzde 65'tir. Sözleşmeye ENAG üzerinden zam yapılacağı yazılamaz. Borçlar kanununda sınır TÜFE'dir. Bunun üzerinde olamaz. Altında anlaşılabilir ama üst sınır TÜFE kabul edilir. ENAG üzerindeki rakam hukuki değil. En üst sınır TÜFE'dir. Eski kurala geri döndük aslında.
YILLIK 800 BİN İLE 1 MİLYON ARASINDA KONUTA İHTİYAÇ VAR
Ev sahiplerinin tahliye taahhüdü imzalatma hakkı var. Yasada yeri var. Eğer karı koca oturuyorlarsa ikisinin de imzası gereklidir.
Türkiye tarihinin en büyük konut sıkıntısı yaşadığı dönemde. Bizim her yıl 800 bin ve 1 milyon arası konuta ihtiyaç var. Nüfus artma hızı azalsa da 80 milyondan fazla nüfus var. Evlenme oranları 500 bin, boşanma ise 700 bin. Veya aile yanından ayrılan gençler var. Bu konutlar karşılanmıyor. Devletin sosyal politikalar üretmesi ile bu sorun çözülebilir. Satılabilir değil de kiralanabilir konutlar üretmesi gerekir.