Ekol TV’de ekranlara gelen ve ilgiyle izlenen Gürkan Zengin’in sunduğu Editör programının konuğu eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu oldu. Ahmet Davutoğlu, Türkiye ve dünya gündemi hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“SOĞUK SAVAŞ'TAN SONRA BİR DÜNYA DÜZENİ KURULAMADI”
Ahmed Davutoğlu, Saadet Partisi-Gelecek Partisi grup toplantısında yaptığı “Bir fırtına yaklaşıyor” açıklaması hakkında; “Dünya düzeni belli aralıklarla uluslararası normlar ve kurallar üzerine oturur, oturtulmaya çalışılır. Büyük savaşlar sonrasında bu yapılır. Soğuk Savaş’tan sonra bir dünya düzeni kurulamadı. Birçok düşünür yeni dünya düzeni diye bir şey ortaya attı ve Amerika liderliğinde yeni dünya düzeni kurulacak iddiası 91 yılında Sovyetlerin çöküşü ile yaygınlaşmıştı. Ama o günden bugüne böyle bir dünya düzeni kurulamadığı gibi şimdi benim kastettiğim soğuk savaş jeopolitiğinin en riskli, en yırtıcı şekilde tekrar gündeme gelmesi söz konusu” dedi.
“KIRIM VAHİM HATA”
Bölgesel gelişmeleri yorumlayan Ahmet Davutoğlu, “Şu anda bizim için Kırım, Türkiye ile Rusya ilişkileri açısından vahim hata Kırım’dır. 2014’te işgal edildi. Satrancın bir yerinden taş oynamaya başlıyor. Osmanlı-Rus dengesini bozan Azak Denizi’nin Rusların eline geçmesidir. Rusya ilk hedefine ulaştı Azak Denizi’ni iç deniz yaptı. Eğer Odessa’dan Moldova’ya sıçrarsa bilin ki Gagavuz gölgesi ve Moldova’da taş yerinden oynayacak. Fay hatları kırılacak. Bu Sırbistan’a, oradan Bosna Hersek’e giderse bir fay hattı daha kırılacak” diye konuştu.
“HİÇ KİMSE MASUM DEĞİL”
Ahmet Davutoğlu, “Rusya iki yüzlü bir politika takip ediyor. Suriye’nin toprak bütünlüğü kutsal Ukrayna’nın da toprak bütünlüğü kutsal. Saygı duymalılar buna. Hiç kimse masum değil burada” sözlerini kullandı.
“UKRAYNA, POLONYA, FİNLANDİYA HATTINDA OSMANLI'NIN POLİTİKASINI TAKİP ETMEMİZ LAZIM”
Davutoğlu, “Soğuk savaşın en öneli taşı burada oynadı. Finlandiya, İsveç NATO ülkesi oldu. Finlandiya geleneksel olarak Helsinki Konferansı’sın, Helsinki Süreci’nin başladığı nötr, tarafsız ülke konumundadır. Onu kaybetti. Bu da NATO’nun Ukrayna’ya karşı yaptığı bir hamle. Burada kritik ülke Polonya’dır. Türkiye için çok önemlidir. Osmanlı’nın bütün politikası Lehistan’ı yaşatmaktı. Çünkü Almanya’nın ve Rusya’nın bu koridora egemen olmasını engellemek amaçtı. Bizim de Ukrayna, Polonya, Finlandiya hattında aynı politikayı takip etmemiz lazım. Baltık’tan Karadeniz’e inen Tuna koridorunun Rusya, Avrupa, Amerika gerilim hattı olmasından çıkarılmasına öncülük etmemiz lazım. Bu bizim geleneksel dış politikamız” diye konuştu.
"EN TEHLİKELİ ŞEY TÜRKİYE VE İRAN'IN KARŞI KARŞIYA GETİRİLMESİ"
Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren Ahmet Davutoğlu, “Bu yaklaşan fırtınada en tehlikeli şeylerden birisi, Suriye'den başlayarak Irak'a yayılacak şekilde, Türkiye ve İran'ın karşı karşıya getirilmesidir. Ben bunu arzu etmem. Ama bunun olmaması için İranlıların aklını başına alması lazım. Aynı Rusya gibi Türkiye’nin doğrudan jeopolitiği ile ilgili konularda hassas olması lazım.
"İRAN'A 'GÜÇLÜ BİR SURİYE İSTİYORUZ' DEDİM"
Tarih 2011 Aralık-Temmuz. Ben tabloyu görüyorum. Arap Baharı başladığı dönem. 29 Nisan'da ilk göçler Yayladağ'dan bize girdi. Tam da bugünkü savaşın, yarın muhtemelen muhaliflerin gireceği Resten şehrinde büyük bir katliam yaptı rejim. Onun üzerine ben İran'a gittim. İranlılara dedim ki; Güçlü bir Suriye istiyoruz. Suriye'nin bu şartlarda birliğini koruması gittikçe zorlaşıyor, birlikte Esad'a gidelim.
"HEPSİ ESAD'IN KENDİ ADAMLARI"
Şam deklarasyonunda tutuklananların hepsi Esad'ın kendi adamları. Kürtlere vatandaşlık versin dedim İranlılara. İranlılar'ın bize cevabı; Beraber çalışalım fakat biz Esad'ın arkasında kayıtsız şartsız duracağız oldu.
"BİR TARAFTA MAHİR ESAD, ÖBÜR TARAFTA RAMİ MAHLUF"
Beşar Esad ailesinin en pasif görünen ismiydi. Mahir ondan da aktifti, ondan küçüktü. Ağabeyi lider olarak yetişiyordu. Beşar Esad büyük olduğu için geldi. Beşar Esad'ı yöneten esas faktör Mahluf ailesi. Yani Hafız Esad'ın eşinin ailesi. Orada da ekonomik işleri götüren Rami Mahluf. Bir tarafta Mahir Esad, öbür tarafta Rami Mahluf. Mahir Esad askeri kanadı kontrol ediyor, Rami de özellikle Güney Kıbrıs'a paralar aktararak ailenin geleceğinin hesabını yapıyor. Ölen kim Suriyeli çocuklar. "SURİYE'Yİ BEŞAR ESAD YÖNETMİYOR" Suriye'nin dengelerini bilmeden, sanki Beşar Esad ülkeyi kontrol ediyor, 2-3 ay önce ben söylüyordum. Beşar Esad'la Türkiye konuşsun ama Beşar Esad ülkenin yüzde 30'unu bile kontrol etmiyor, şehirleri kontrol etmiyor diye söyledim.
"SAYIN BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARI ÇOK ÖNEMLİ"
Irak'a gittiğimde üst düzey yöneticilerle görüştüm. Gördüğüm olumlu şey şu; Özellikle KDP hakim, Süleymaniye'de KYB hakim. Hepsi PKK'ya karşı net bir tavır. Hepsi de Sayın Bahçeli'nin açıklamalarını çok dikkatli dinlemişler. Sokak başlarında veya o toplantıda bütün gazetecilerin sorduğu soru; Sayın Bahçeli'yi tanırsınız, ne yapılmak isteniyor Türkiye'de? Büyük bir merak var. Sayın Bahçeli'nin yaptığı açıklamalar çok önemli. Tam da bu dönemde bölgeyi sakinleştirmek lazım.
"TÜRKİYE'NİN BUNU GÖSTERMESİ LAZIM"
Kürtler'in özelliği şudur; Kürtler dört ülkeye yayıldı. Bir İsrail-İran savaşında veya İsrail'in yayılma stratejisinde, en önemli şey; dış halkayı böleceksin, iç halkayı da istikrarsızlaştıracaksın. Burada da en kritik faktör de Kürtler. Çünkü 4 ülkede varlar. Bütün yabancı güçler de bu mazlum halkı bunun için kullandılar. Şu an da Türkiye içinde kullanılan bu dili, Erbil'de de Suriye'de de Kürtleri Türkiye'nin gözettiği, Türkiye'nin himaye edebileceği, Türkiye buradayken Kürtlere kimsenin zulmedemeyeceğinin gösterilmesi lazım.