15 milyar dolar harcansa 11 ilde yıkım olmazdı: 6 Şubat depremlerinde hiç kimse ölmeyebilirdi

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen ve tüm Türkiye’yi yasa boğan depremlerin üzerinden tam 2 yıl geçti. Ancak ne depremde yaşanan acılar unutuldu ne de endişeler bitti. Prof. Dr. Süleyman Pampal ve Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu Ekol TV internet editörü Miray Ezgi Çelen’e açıklamalar yaparak, 6 Şubat 2023’te yaşanan acı olaydan ve olası bir depremde bu denli acıların nasıl önüne geçilebileceğinden bahsetti.

MİRAY EZGİ ÇELEN

Türkiye 6 Şubat 2023’te saatler 04.17’yi gösterdiğinde Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremle felaketi yaşadı. İlk depremin ardından saat 13.24’te ikinci bir deprem gerçekleşirken depremlerden; merkez üs olan Kahramanmaraş dışında Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Malatya ve Elazığ olmak üzere toplamda 11 il etkilendi. Türk halkı dışında pek çok dünya ülkesi de korkunç olay sırasında insanlara yardıma koşarken, depremler sonucu 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti.

"HİÇ CAN KAYBI OLMAYABİLİRDİ"

Depremler sırasında binlerce ev yıkılırken konuya ilişkin Adalet bakanı Yılmaz Tunç’un yaptığı açıklamaya göre, 2 bin 825 kişi hakkında adli işlem başlatılırken, 350 civarında kişi de tutuklandı. Deprem yönetmeliğine aykırı binaların ancak depremde çöktükten sonra fark edilerek sorumlularına işlem yapılması ise vatandaşlarda endişe yarattı. Kahramanmaraş depremi gibi bir depremin Marmara’da görülmesinin an meselesi olduğunu söyleyen deprem uzmanı Süleyman Pampal ve deprem mühendisi Haluk Sucuoğlu, “Kahramanmaraş’ta binalar yönetmeliğe uygun olsaydı hiç can kaybı olmazdı” diyerek uyardı.

“PATLAMAYA HAZIR BİR BOMBA GİBİ”

Kahramanmaraş depremi gibi bir deprem için büyük bir fayın kırılması gerektiği söyleyen Sucuoğlu, “Böyle bir deprem sadece Marmara’da mümkün. Kırılmamış bir sismik boşluk var, burada da yeterli bir girme oluştu 250 yıldır kırılmadığı için. Patlamaya hazır bir bomba gibi o fay hattı. Bu olası deprem ciddi önlemlerin alınmasını gerektiriyor” sözleriyle bir sonraki depreme hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.

“YETERİNCE DENETLEME YAPILMIYOR”

Böyle bir felaketin yaşanmaması için yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Sucuoğlu, “Depremi önleyemeyiz ama önlemlerle kendimizi koruyabiliriz. Depreme dayanıklı yapı stokları oluşturulmalı. 1999’da yürürlüğe giren yönetmelik yeterli ancak uygulandığından emin olunması gerekiyor. Bunu uygulamak devletin işidir ve uygulanmamasının daha derin nedenleri var. Acaba uygulanmak istenmiyor mu? İnşaat sektörünü yavaşlatacağı için yeterince denetleme yapılmıyor. Eğer Kahramanmaraş’ta inşaatlar yönetmeliğe uygun olsaydı hiç can kaybı olmazdı” sözlerini kullandı.

“TÜRKİYE’DE HERKES HER PROJEYİ İMZALAYABİLİYOR”

Deprem yönetmeliğinin yeterli olduğunu söyleyen Sucuoğlu, “Türkiye’nin ilk çağdaş deprem yönetmeliği 1975 yılında düzenlendi. Deprem yönetmeliği 10 yılda bir yenilenir ama depremler artık daha çok eğitim gerektirir hale geldi. Hem halk hem de yetkililer deprem konusunda gelişmeli. Mühendislerin 4 senelik eğitim almış olması Türkiye’de yeterli görülüyor ve herkes her projeyi imzalayabiliyor. Bu durum denetleme eksiklikleriyle de desteklenince ortaya böyle acı bir sonuç çıktı. Yetkin mühendislik sistemiyle bu sorunun çözülmesi gerekiyor” dedi.

“YENİLENEMEYEN KONUTLARDA KORKUYLA YAŞIYORLAR”

Kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlanmasının depremlerde oluşacak hasarların azalmasında önemli bir yerin olacağını ifade eden Sucuoğlu, “Kentsel dönüşümle binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi mümkün. Bu çalışmaların özellikle son 1 yılda yoğunluk kazandığını görüyoruz. Ancak bu çalışmalarda kaynak kısıtlı olduğu için öncelik İstanbul’a verilmedi. 2000’lerden beri Türkiye’de kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi gerektiği bilinirken bu çalışmalarda geç kalındı. İstanbul’u kısa bir zamanda depreme hazırlamak mümkün değil. İnsanlar yenilenmeyen konutların içinde korkuyla yaşıyor. Öncelikli il olarak İstanbul’da kentsel dönüşümün yapılması ve zamanın daha iyi kullanılması gerekli” diye konuştu.

“11 İLİN DEPREME HAZIRLANMASI MÜMKÜNDÜ”

Hazırlıklı olunması halinde depremlerin can kaybı olmadan atlatabilineceğini söyleyen Pampalı, “Kahramanmaraş depremi diğer depremler gibi beklenen bir depremdi. Fay hatlarının yıllar içerisinde enerji biriktirmesi sonucu depremlerin gerçekleşmesi çok normal. Önemli olan bu depremlere karşı hazırlıklı olmak. 6 Şubat’ta yaşanan depremin ardından devlet 150 milyar dolarlık bir harcama yapıldığını açıkladı. Bu harcamanın yüzde 10’u ile 11 ilin depreme hazırlanması mümkündü. Harcanacak 10-15 milyar dolarla binlerce kaybın önüne geçilebilirdi ifadelerini kullandı.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI ETKİLİ OLDU”

Depremin ardından yapılan düzenlemeler yeterli demenin mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Süleyman Pampalı, “Yapılan düzenlemeler arasında özellikle kentsel dönüşüm yasası etkili oldu ama İstanbul biraz geç kaldı. Ankara’da yüzde 70 seviyesinde bir yenileme yapıldı. İstanbul’da ise yapılan yenileme yüzde 10 civarında. Hepsinin bir anda düzeltilmesi mümkün değil ancak şu anda İstanbul’da 900 bin civarında riskli konut var” diyerek çalışmaların hızlandırılması gerektiğini vurguladı.

“DEVLET DEPREMZEDELERİ UNUTMAMALI”

Depremlere yönelik olarak vatandaşın ve yetkililerin ortak bir çalışma yürütmesi halinde alınacak önlemlerin hızlandırılabileceğini ifade eden Pampalı, “Yetkililerin vatandaşı depreme yönelik olarak bilgilendirmesi ve devletin depremzedeleri unutmaması lazım. Devlet bugün depremzedelere 8 bin lira kira yardımı yapıyor. Bu paraya kiralık ev kalmamışken insanlar ‘Krediye başvurayım bari’ diyor ama kredide de almayı ulaşılmaz kılan şartlar bulunuyor” dedi.

Pampalı, “6 Şubat’ta vefat eden vatandaşlarımıza rahmet ailelerine baş sağlığı diliyorum. Bundan sonra yapacaklarımıza odaklanıp 11 ilde kalıcı konutlar yapılması gerekiyor” diyerek sözlerini bitirdi.

Gündem Haberleri