Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlyas Kayaokay, Osmanlı dönemi el yazmalarına yönelik yaptığı çalışmalar sırasında, Recep Vahyi’nin Defter-i Tesvidat (1907) ve İhtisasat (1909) isimli eserlerini keşfetti. Akademisyen, bu eserleri satın alabilmek için kredi çekmek zorunda kaldığını ifade etti. Recep Vahyi’nin bu taslak eserlerinin üzerinde yazarın kendi tashihleri, mühürleri ve imzası bulunuyor.
TÜRK EDEBİYATINA KATKILARI
Recep Vahyi, Tanzimat’ın ikinci nesli ile Servet-i Fünun arasında köprü kuran ‘ara nesil’ sanatçılarının en üretken isimlerinden biri olarak tanınıyor. Edebiyatımızda ilk Rusça çevirilere imza atan Vahyi, aynı zamanda Tevfik Fikret’in üzerinde bıraktığı etki ve onunla yaptığı yazışmalarla biliniyor. 1867-1923 yılları arasında yaşayan yazar, asker kökenli bir aydın olarak çeşitli görevlerde bulunmuş, ancak basılmamış eserlerinin kaybolması nedeniyle yeterince tanınmamıştı.
117 YILLIK ESERLERİN İÇERİĞİ
Defter-i Tesvidat ve İhtisasat adlı eserler, dönemin edebi mirasına ışık tutacak pek çok özgün içerik barındırıyor. Eserlerde bilinmeyen şiirler, mevlidler, ünlü şairlere yazılmış mersiye ve nazireler, mektuplar ve Fransızca ile Rusça’dan yapılmış çeviriler yer alıyor. Doç. Dr. Kayaokay, bu eserlerin ilerleyen süreçte külliyat halinde yayımlanacağını belirtti.
KÜLTÜR HAZİNELERİ İÇİN ÇÖZÜM ÇAĞRISI
Akademisyen, kültürel miraslarımızın korunması için devletin daha etkin bir takip mekanizması geliştirmesi gerektiğini ifade ederek, “Devlet her şeyi takip edemez ama böyle eserlerin kaybolmaması için bir komisyon kurulmalı. Bu eserler belki de yurtdışına kaçırılmaktan kurtarıldı” dedi.