Hamas lideri İsmail Haniye geçmişte hangi saldırılara uğradı, Hizbullah komutanı Şükür’ün öldürülmesiyle bağlantılı mı?

Hamas'ın Siyasi Lideri İsmail Haniye'nin İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen bir suikast sonucu yaşamını yitirmesi, bölgedeki dinamikleri yeniden şekillendirebilir. İran Devlet Televizyonu'nun bildirdiğine göre, Tahran'daki konutuna gece saatlerinde gerçekleştirilen füze saldırısında Haniye ve bir koruması hayatını kaybetti. Suikastın Hizbullah komutanı Fuad Şükür’ün geçtiğimiz günlerde öldürülmesiyle bir bağlantısı olup olmadığı ise henüz netlik kazanmış değil.

İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen suikastta yaşamını yitiren Hamas'ın Siyasi Lideri İsmail Haniye'nin ölümü, bölgede büyük bir merak uyandırdı. Sabah saatlerinde İran Devlet Televizyonu tarafından duyurulan ölüm haberine göre, Haniye'nin Tahran'daki konutuna gece saatlerinde güdümlü füze ile yapılan saldırıda, Haniye'nin yanı sıra bir koruması da hayatını kaybetti. Bu suikastın, geçtiğimiz günlerde Hizbullah komutanı Fuad Şükür’ün öldürülmesiyle bağlantılı olup olmadığı ise şu an için belirsizliğini koruyor. Hamas’ın üst düzey yetkilisi Musa Ebu Marzuk, olayın “korkakça” bir eylem olduğunu belirterek, cevapsız kalmayacağını vurguladı.

HAMAS'IN ÖLDÜRÜLEN LİDERİ HANİYE KİMDİ?

İran'da öldürülen Hamas lideri İsmail Haniye, Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Hamas'ın uluslararası ilişkilerinde önemli bir figür olarak biliniyordu. Sert söylemlerine rağmen, diplomatlar tarafından Hamas'ın diğer üyelerine kıyasla daha ılımlı bir lider olarak değerlendirilmişti.

Haniye'nin, 7 Ekim sonrası Gazze'de İsrail'in düzenlediği hava saldırılarında üç oğlu öldürülmüştü. Bu saldırılar, Haniye'nin ve ailesinin yaşadığı trajediyi derinleştirdi.

İsmail Haniye, 1963 yılında Gazze Şeridi'ndeki El Şati mülteci kampında, İsrail'in kurulması sırasında Aşkelon'dan kaçmak zorunda kalan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Gazze İslam Üniversitesi'nde eğitim gören Haniye, öğrenci yıllarında aktivist bir kişilik sergilemişti. Müslüman Kardeşler'in bir üyesi olarak başladığı bu süreç, 1987'de İsrail işgaline karşı başlayan ve 1993'e kadar süren ilk Filistin intifadası ile Hamas'ın kuruluşuna zemin hazırlamıştı.

Bu dönemde Haniye, İsrail tarafından birkaç kez tutuklandı ve altı ay süreyle Lübnan'ın güneyine sürüldü. Haniye'nin bu zorunlu sürgünü, onun siyasi ve askeri kariyerinde önemli bir dönemeç oldu.

HANİYE GEÇMİŞTE HANGİ SALDIRILARIN HEDEFİ OLDU? 

2003 yılında, Hamas'ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin ile birlikte düzenlenen bir suikast girişiminden kılpayı kurtulan İsmail Haniye, saldırının ardından sağ olarak evden çıktı. Ancak, Şeyh Ahmed Yasin, bir yıl sonra İsrail'in düzenlediği başka bir saldırıda hayatını kaybetti.

Aralık 2005'te ve 25 Ocak 2006'da tekrar edilen Filistin Yasama Konseyi seçimlerinde Hamas lideri Halid Meşal'in sürgünde bulunmasından dolayı seçim listesinin en başında yer aldı. Bu seçimlerde Hamas, toplam 132 sandalyeden 74'ünü kazanarak büyük bir zafer elde etti.

16 Şubat 2006'da Hamas'ın başbakan adayı olarak açıklanan Haniye, 19 Şubat'ta Filistin Başkanı Mahmud Abbas tarafından başbakanlığa atandı. Aynı yılın Ekim ayında, Gazze'de El Fetih ve Hamas üyeleri arasında yaşanan çatışmalar sırasında konvoyuna düzenlenen saldırıdan sağ olarak kurtuldu. Mayıs 2007'de ise İsrail'in evine düzenlediği füze saldırısını atlattı.

Haziran 2007'de Gazze Şeridi'ndeki Hamas ve El Fetih arasındaki çatışmaların tırmanmasıyla birlikte, Filistin Başkanı Mahmud Abbas tarafından görevinden alındı. Bu olay, Haniye'nin siyasi kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu.

SUİKAST HİZBULLAH KOMUTANI ŞÜKÜR'ÜN ÖLDÜRÜLMESİYLE BAĞLANTILI MI?

New York Times, İsmail Haniye'nin İran'da öldürülmesinin ardından kapsamlı bir analiz yayınladı. Analizde, Haniye'nin öldürülmesinden sadece 24 saat önce, İsrail'in Hizbullah komutanlarından Fuat Şükür'ü hedef alarak Beyrut'un bir banliyösüne düzenlediği saldırıya dikkat çekildi. Bu saldırının, İsrail'in ilhak ettiği Golan Tepeleri'ne yönelik bir saldırıda 12 çocuğun ölümüne misilleme olarak yapıldığı belirtiliyor. İsrail, bu saldırıyı Hizbullah'a atfetmişti.

İran'daki suikastın ardından hem Hamas'ın hem de Hizbullah'ın üst düzey isimlerinin öldürülmesi, İsrail'e karşı bir misilleme yapılma ihtimalini gündeme getiriyor. Ayrıca, İran’ın topraklarında gerçekleştirilen bu suikast, ülkenin İsrail'e karşı bir yanıt verme olasılığını artırıyor.

Saldırılardan önce İsrail ile Hamas arasında, Gazze'deki 10 aylık çatışmada geçici bir ateşkes sağlanabileceği konuşuluyordu. Ancak müzakerelerde somut bir ilerleme sağlanamazken, Gazze'deki insani kriz derinleşmeye devam ediyor. İsmail Haniye, Mısır, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin arabuluculuğunda gerçekleştirilen İsrail-Hamas görüşmelerinde Hamas'ın müzakerecilerinden biriydi. Bu müzakereler, Hamas'ın 7 Ekim'de esir aldığı İsraillilerin serbest bırakılması ve kalıcı bir ateşkes sağlanması amacını taşıyordu.

NEDEN TAHRAN?

Haniye, 2017 yılından bu yana Hamas'ın siyasi bürosunu Gazze dışından, özellikle Katar'dan yönetiyordu. İsrail, Katar ile resmi olmayan ilişkileri bulunduğundan, Hamas liderlerine bu ülkede herhangi bir saldırı düzenlemedi.

Ancak, Haniye'nin İran'da öldürülmesi, başkent Tahran'da bir yabancı liderin hedef alınması, İran için ciddi bir güvenlik açığı olarak değerlendirilecek. Haniye, ölümünden birkaç saat önce İran'ın dini lideri Ali Hamaney ile bir araya gelmişti. Bu suikast, İran'ın liderlerinin güvenliği ve İsrail'in bu tür hedefleri nasıl belirleyip saldırıya geçtiği konusunda birçok soru işareti doğuracak.

İRAN-İSRAİL HATTINDA ÜSTÜ KAPALI SAVAŞ

Son yıllarda İsrail, İran'da birkaç üst düzey hedefe suikast düzenledi. Bu gelişmeler, Tahran'da geniş çaplı güvenlik reformlarına neden oldu ve endişe yarattı. İran ile İsrail arasındaki gerilim, vekil güçler ve suikastlar aracılığıyla sürüyor. Nisan ayında, İran İsrail'in Suriye'deki İranlı komutanları hedef almasının ardından İsrail'e yüzlerce füze fırlattı.

Geçtiğimiz hafta, İsrail ve Hamas arasında uzun süredir devam eden müzakerelerde bazı ilerlemeler kaydedildiği belirtilmişti. Ancak, Haniye'nin öldürülmesi, bu müzakerelerdeki belirsizliği yeniden ortaya koydu. Katar, Haniye'nin öldürülmesini "çirkin bir suç ve tehlikeli bir tırmanış" olarak nitelendirirken, dışişleri bakanlığı bu suikastın ve İsrail'in sivillere yönelik sürekli saldırılarının bölgedeki kaosu artırdığını ifade etti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise, "Tansiyonun düşürülmesi ve sorunların diplomatik yollarla çözülmesi için elimizden geleni yapacağız" açıklamasında bulundu.

Dünya Haberleri