Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen 22. Doha Forumu ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Esad rejimi önemli sıkıntılarını çözmeyi reddetti. Halkının ihtiyaçlarını karşılamayı reddetti ve çoğu göç etmek zorunda kaldı. Bu göç hareketleri de Akdeniz ülkeleri ve Avrupa'nın tamamına tehdit oluşturdu.
"SURİYE'NİN DESTEĞE İHTİYACI VAR"
Suriye artık özgür bir ülke olacak. Halkı umutla doldu bu sabah. Suriyeliler bunu tek başlarına başaramazlardı hâlâ da desteğe ihtiyaçları var. Suriye'nin uluslararası mecralar tarafından desteklenmeye ihtiyaçları var.
"MİLYONLARCA SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNEBİLİR"
Türkiye, Suriye'nin özellikle egemenliğini korumak için yanında olacaktır. Milyonlarca Suriyeli zamanında ülkesinden kaçmak zorunda kaldı ancak şu an onurlu bir şekilde geri dönebilirler. Yeni yönetim hak ve hukuka uygun bir şekilde kurulmalı. Adalet hiçbir şekilde göz ardı edilmemeli, intikam hiçbir şekilde aranmamalı. Bir araya gelinerek ülkeyi yeniden inşa etme vakti geldi.
"TERÖR ÖRGÜTLERİYLE SAVAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Bütün ülkelerin ve aktörlerin bölgenin istikrarını sağlamaya yönelik hareket etmesini istiyoruz. Suriye'de huzur korunmalı. Bu dönüşüm döneminde sakin olmalıyız, bu durumları gözlemleyerek iletişim hâlinde kalmalıyız. Özellikle terör örgütü DAEŞ ve PKK'ya dair konularda iletişimde olmalıyız. Türkiye her şekilde terör örgütleriyle savaşmaya devam edecektir.
"RUSYA VE İRAN YAPICI BİR ŞEKİLDE YAKLAŞTI"
Yeni Suriye hükümeti bütün halkı birleştirmeli ve bu şu anda yapılmalı. Yeni yönetimin düzgün bir şekilde çalışmasını istiyoruz. Son haftada bölgesel ve uluslararası istikrarı sağlamak için görüşmelerde bulunduk. Özellikle dün çok önemli bir gündü. Rusya ve İran'ın Suriye konusundaki yapıcı yaklaşımlarını takdir ediyoruz. Arap ülkeleri ile de bir araya geldik. Onlara da çabaları için teşekkür ediyoruz.
"SURİYE'NİN TEHDİT OLMADIĞINDAN EMİN OLMALIYIZ"
Bölgesel istikrar için özellikle Suriye için yıllardır çaba sarf ediyoruz. Buradaki aktörleri tanıyoruz, sorunları da biliyoruz. Bunlar zorlu sorunlar. Özellikle sivil ve uluslararası aktörlerle bir araya gelerek bu dönüşüm sürecinin düzgün işleyişini sağlamamız gerekiyor. Suriye'nin artık kendi komşularına tehdit teşkil etmediğinden emin olmamız gerek.
"ESAD'A ULAŞAMADIK"
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, son aylarda Esad'a ulaşmaya çalıştı ancak bu çabaların hepsi başarısız oldu. Bir şeylerin gerçekleşeceğini biliyorduk. Çünkü Suriye'nin sorunlarını yıllardır çok iyi biliyoruz. Bu gerilimin mültecilerden ve ekonomiden dolayı nasıl yükseldiğini biliyoruz. Bir şeyler yapmak istedik ancak Esad'a ulaşamadık. Bağlantı kurmayı başaramadık.
"YENİ YÖNETİMLE ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ"
Astana sürecinden bu yana rejim bu sorunları çözmek için vakit sahibiydi. Ancak 2016'dan bu yana sorunları çözmekle ilgilenmediler. Onun yerine git gide kendi rejimlerinin zaman içinde çürüdüğünü gördük. Bu nedenle bir kurşun bile sıkılmadan Halep'in nasıl düştüğünü anlayabiliyoruz. Türkiye de kendi komşu ülkeleri ve yeni hükümet ile birlikte çalışarak Suriye'ye ekonomik, lojistik olarak çalışmaya devam etmek istiyoruz.
"GELECEK TEHDİTLERE KARŞILIK VERİRİZ"
Suriye yönetimi artık akıcı bir dönüşüm süreci geçirebilir. Aynı zamanda terör örgütleri hakkında da endişeliyiz. Bu dönüşüm sürecinden faydalanmalarından korkuyoruz. O yüzden bu durumu inceliyoruz. Aynı zamanda ABD'li yetkililerle de iletişim hâlindeyiz. Ne kadar hassas olduğumuzu biliyorlar. Onlardan Türkiye'ye gelecek tehditlere karşılık vereceğimizi de biliyorlar.
"EL BİRLİĞİ İLE MÜCADELE İÇİNDEYİZ"
Türkiye Suriye’nin bütünlüğü için elinden geleni yapmaktadır. Muhalifler an itibarıyla Şam’ı ele geçirmiş durumdalar. Esad rejimi çökmüş durumda, ülkeyi terk etmiş durumda. Biz bundan sonra Suriye’nin yaralarının sarılması için, güvenliğinin sağlanması için ne yapabiliriz? El birliği ile şu anda onun mücadelesi içindeyiz. Bölge ülkeleriyle uluslararası aktörlerle çalışmaya başladık. Bölge ülkelerle iş birliğimiz önemli. Irak ve Suriye Türkiye’ye uzun sınırları olan iki ülke. Beraber koordinasyonumuz önemli. Ürdün, S. Arabistan, Katar önemli partner. Bunlarla çalışmalarımızı devam ettireceğiz. ABD ile görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki günler, geçiş süreci inşallah daha güzel günlerin Suriye halkını beklediğini hep beraber göreceğiz. Mültecilerin ülkelerine dönmesi meselesi önemli, bu konuda çalışmalara başladı."