Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi ile 2017’den bu yana gerçekleştirilen en önemli toplantılardan birine imza attı. Doha’da düzenlenen ve kapalı kapılar ardında yapılan bir buçuk saatlik üçlü görüşmede, Suriye krizinin çözümüne yönelik önemli kararlar alındı. Görüşme sonrası Suriye'de taraflara diyalog çağrısı yapılırken, askeri operasyonların son bulması ve siyasi sürecin başlaması yönünde mesajlar verildi.
LAVROV’DAN “MÜZAKERE” VURGUSU
Toplantı sonrası açıklama yapan Lavrov, Suriye krizinin çözümüne yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Lavrov, “Suriye’de tarafların bir an önce kan akıtılmasına son vermesi istendi. Esad rejimi ve muhalefetin, vakit kaybetmeden ülkenin geleceğini belirlemek için müzakerelere başlaması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, Astana Üçlüsü olarak Suriye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne verdiğimiz destek bir kez daha vurgulandı” dedi.
“RUSYA, YASAL YÖNETİME DESTEK VERECEK”
Lavrov, Astana toplantısında alınan kararların Suriye'nin geleceği için bir “temenni” niteliği taşıdığını belirterek, "Suriye'de gelinen noktadan sonra hangi gelişmelerin yaşanacağını öngörmek zor. Ancak Rusya, Suriye'nin yasal yönetimine olan desteğini sürdürecektir" ifadelerini kullandı.
BAKAN FİDAN’DAN BÖLGESEL GÖRÜŞMELER
Bakan Fidan ise Doha’da yalnızca Astana Üçlüsü görüşmesiyle sınırlı kalmayarak, bölgesel aktörlerle de önemli temaslarda bulundu. Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile bir araya gelen Fidan, ayrıca İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Bu temasların yanı sıra, Doha’da Hamas siyasi büro üyeleriyle de bir görüşme yaparak bölgedeki gelişmeler hakkında bilgi alışverişinde bulundu.
“BMGK’NIN KARARI UYGULANMALI”
Doha’da bir araya gelen Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Irak, İran ve Rusya dışişleri bakanları, Suriye krizine ilişkin ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Suriye’deki askeri operasyonların son bulması gerektiği ve sivillerin korunmasını sağlayacak siyasi bir çözümün önemine dikkat çekildi. Ortak açıklamada “Suriye krizinde askeri operasyonların sona ermesi ve taraflar arasında diyalog sürecinin başlatılması, Suriye halkına yönelik insani yardımın arttırılması ve mültecilerin gönüllü geri dönüşünü öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının uygulanması çağrısı” ifadeleri vurgulandı.
“ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ GÜÇLENDİRİLMELİ”
Bölgesel liderler, Suriye'deki insani krizle mücadelede uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Mültecilerin gönüllü ve güvenli geri dönüşleri konusunda Birlemiş Milletler’in öngördüğü çerçeveye uyulması gerektiği ifade edilirken, bu sürecin hem bölge hem de dünya için istikrar sağlayacağına dikkat çekildi.