15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, bu süre zarfında Türkiye'de neler yaşandığını ve ülkemizin geçirdiği değişimleri Ekol TV'de Oylum Talu'nun Hafta Sonu programında detaylarıyla izleyicilere aktardı.
15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, 15 Temmuz anma haftasında insanlara duygularını yükseltmek için olayı ne kadar çok anlatırsak, duygularımızı o kadar güçlendirebileceğimizi vurguladı. O duyguların kaybolmaması gerektiğini belirterek, kaybolduğu takdirde asıl kaybın yaşanacağını ifade etti.
DARBENİN ÜZERİNDEN 8 YIL GEÇTİ
Darbenin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen gerçekliğin unutulmaması gerektiğini, bu konunun çeşitli platformlarda, özellikle yurt dışındaki Batılı medya ve siyasi odaklara anlatılması gerektiğini, bu bağlamda, derneğin yaptıklarını şu sözlerle açıkladı:
"15 Temmuz günü, kahramanlıkların sergilendiği, vatandaşlarımızın malını, canını ve sevdiklerini feda ettiği bir günü yürekten kutluyorum. Şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize de saygıyla selamlıyorum."
"BU İNSANLAR ADETA BİR ZOMBİ"
Darbe girişiminde bulunanların nasıl yetiştirildiği konusunda düşüncelerini paylaşan Turunç, bu insanların adeta bir zombi gibi yetiştirildiğini ve bu olaydan ders çıkarılması gerektiğini belirtti.
Sosyal problemler ve ekonomik sıkıntıların her ülkede yaşandığını dile getiren Turunç, dünyanın her yerinde mükemmel bir hayatın olmadığını ve buranın bir imtihan dünyası olduğunu ifade etti. Bu nedenle, hangi noktada durduğumuzun ve iyilik adına hangi insanlarla beraber olduğumuzun önemli olduğunu vurguladı.
"40 YIL ÖNCESİNDEN DEVLETİ ELE GEÇİRMEK İÇİN HAZIRLIKLARA BAŞLAMIŞLAR"
Ülke olarak 15 Temmuz ile ilgili olarak, bizler bu ülkenin çocuklarıyız, insanlarıyız; ancak devletimizin birçok kurumu, 40 yıl öncesinden başlayarak, devleti ele geçirmek için gerektiğinde onlarca, yüzlerce hatta binlerce insanı öldürmeyi bile hesaba katmış. Üstelik binlerce insanın üzerine acımasızca bombalar yağdırmışlar. Kurşunları dahi sıkmaya hazır bir grubun hazırlığı maalesef gözden kaçmış. Belki de en büyük eksikliğimiz bu.
Ülkemizin bu zorlu sürecinde, özellikle 15 Temmuz'dan sonra, devletimizin birçok kurumu, geçmişte devleti ele geçirmek için gerektiğinde onlarca, hatta binlerce insanı öldürmeyi dahi planlamış. Binlerce insanı hedef alarak acımasızca bombalamışlar ve hazır bekleyen bir grup insanın saldırı hazırlıkları gözden kaçmış. Belki de en büyük eksikliğimiz buydu.
“KENDİLERİNİ AİLELERİNDEN DAHİ GİZLEMİŞLER”
Bu gizli yapılanma içinde, iş arkadaşınız, okul arkadaşınız ve hatta aile bireylerinin bile birbirlerinden habersiz yaşayabilmişler. Yaşanan bu olaylar sonrasında, 8 yıl içinde bu FETÖ örgütünün nasıl bir yapıya sahip olduğunu gözler önüne serdik. Bu konuda ortaya çıkan her detayda, insanlar nasıl bu kadar gizleyebildiler diye düşündük. Bazıları komşularını, okul arkadaşlarını hatta eşlerini bile bilgilendirmedi. Bu örgüt, dünyadaki diğer örgütlerden çok farklı bir yapıya sahip. Şimdiye kadar duyduğumuz en büyük örgüt bu FETÖ terör örgütü diyebilirim.
Dernek olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla kurulan bir kuruluş olarak, ilk günlerimizde özellikle şehit aileleri ve gazilerle ilgili devletle olan ilişkilerimizde aktif rol aldık. Özellikle gazilerimizin sağlık sorunları ve tedavi süreçleri konusunda destek verdik. Ancak çok nadir durumlarda müdahale etmek zorunda kaldık, çünkü bir gazimiz devlet kurumlarından hizmet alamadığında, tedavi süreçleri aksadığında devreye girdik ve yardımcı olduk. Ayrıca, şehit ve gazi çocuklarının eğitim hakları konusunda da destek verdik. Örneğin, bir okula kayıt konusunda yaşanan sıkıntılarda okul yönetimleriyle iletişime geçerek çözüm bulmaya çalıştık, çünkü onlar da birer şehit veya gazi çocuğuydu.
"GAZİ VATANDAŞLARIMIZA YARDIMCI OLDUK"
Darbe girişimi sırasında gazilik yaşayan vatandaşlarımızın bazı zorluklarla karşılaştıklarını gözlemledik. İşverenler arasında, sosyal hakları ve işe gelme düzenini esnek tutanlar olduğu kadar, belirli süreçlerde iş başında olunması gerektiğini vurgulayanlar da az sayıda oldu. Bu süreçte işverenlerle görüşmeler yaparak, sağlık sorunları nedeniyle iş değiştirmek isteyen gazilere yardımcı olduk. İlk dönemlerde bu tür sorunlarla yakından ilgilendik ve çözümler ürettik. Amacımız, bu vatandaşların sorunlarının çözülmesine katkı sağlamaktı.
15 Temmuz anma haftasında, geçmişe dönük görüntüleri izleyerek ve hafızalarımızı tazeleyerek, hala bu olayın bir mizansen olduğunu iddia eden insanlar var sorusuna ise İsmail Hakkı Turunç şu cevabı verdi:
Benim görüşüme göre, bu tür düşünceler FETÖ'nün propagandasının bir parçasıdır. Çünkü 15 Temmuz'da gerçek bir kahramanlık destanı yazıldı. Eğer bu kahramanlığı uzun yıllar boyunca, nesilden nesile aktarabilirsek, gelecek kuşaklara bu bilinci aşılayabiliriz. Ancak bu bilincin oluşmasını engellemek için, bu olayın bir mizansen olduğunu iddia edenler var. Bu nasıl bir mizansen olabilir ki? 252 şehidimiz var, insanlar acımasızca katledildi.
15 TEMMUZ FİLMİNE DAVET ÇAĞRISI
Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi vermiş ülkelerin yaşanmışlıklarından esinlenen 15.07 Film Haftası’nda, beyaz perdeye aktarılan 20 film gösterilecek. Bu filmler, yüzlerce film arasından seçildi ve İstanbul'da üç noktada ücretsiz olarak halkla buluşacak.
İlk filmlerden birini izleme fırsatım oldu ve gerçekten gurur duydum. Halkımızı, yakın çevresi, ailesi ve dostlarıyla birlikte bu filmleri izlemeye davet ediyoruz. 15 Temmuz'un üzerinden 8 yıl geçti; bu filmler, özgürlükler adına başka ülkelerde neler yaşandığını, hangi kahramanlıkların sergilendiğini bize hatırlatacak. Salonların dolup taşmasını, gönüllerin bilinçlenmesini ve özgürlük anlayışımızın zirveye çıkmasını temenni ediyoruz.